Ülke Vatandaşlıkları
Vatandaşlık Hukukunun Temelleri
Almanya’da modern vatandaşlık hukukununun kökleri, 22 Temmuz 1913 tarihli (yürürlük tarihi 1 Ocak 1914) İmparatorluk ve Vatandaşlık Kanunu’na kadar uzanır. 2000 yılında yapılan değişiklikle, kanunun ismi bu güne kadar ulaşan şekliyle “Vatandaşlık Kanunu” olarak değiştirilmiştir. Kanunun her eyalette aynı şekilde uygulanmasını sağlamak maksadıyla, Federal İçişleri Bakanlığı, yasanın uygulamasına ve yorumuna ilişkin genel uygulama yönetmeliği çıkarmıştır.
Alman Vatandaşlığını Kazanma Yolları
Vatandaşlığın tanım (Alman devletine tabiiyet) ve şartları yasa ile düzenlenmiştir. Alman vatandaşlığını kazanmanın iki temel yolu, soy (kan) bağı esası (jus sanguinis) ve toprak/doğum yeri esasıdır (jus soli). Bu iki temel model haricinde, belirli şartlar oluştuğunda müracaat üzerine vatandaşlığın kazanılması yolu da mevcuttur.
Alman Vatandaşlığının Doğum ile Kazanılması
1. Soy Bağı Esası (jus sanguinis)
Alman vatandaşlığını kazanma yollarından biri soy bağı esasıdır. Anne veya babadan birinin Alman vatandaşlığına sahip olması durumunda, çocuk doğumla otomatik olarak Alman vatandaşlığını kazanır. Burada anne veya babanın çifte veya çoklu vatandaşlığa sahip olmasının önemi yoktur (örnek: Türk ve Alman vatandaşı). Soy bağı esasıyla Alman vatandaşlığının kazanılmasının avantajı, birden fazla vatandaşlığın olup olmadığına bakılmaksızın, daimi olarak Alman vatandaşlığının kazanılmasıdır. Bu durumda çocuk belirli bir yaştan sonra, vatandaşlıklardan birinin arasında seçim yapma zorunda olmayacaktır.
Örnek: Anne A, Türk ve Alman vatandaşlığına aynı anda sahiptir. Baba B, Türk vatandaşıdır. Çiftin dünyaya getirdikleri müşterek çocukları, doğumla otomatik olarak soy bağı esası gereği her iki vatandaşlığa da sahip olacaktır. Burada çoklu vatandaşlık durumu gerçekleşmiştir.
Soy bağı esasında, ana çocuğu dünyaya getiren kadın, baba ise doğum anında kadınla evli olan erkektir. Babalık ayrıca şeklen tanınmış olabileceği gibi mahkeme tarafından tespiti de mümkündür (Alman Medeni Kanunu (BGB) madde 1592).
Ebeveynden sadece baba Alman vatandaşı ise, boşanma durumunda babalığın tespiti çocuk henüz 23 yaşını doldurmadan yapılması gerekir. Bu hak düşürücü bir süredir. Sürenin geçirilmemesi için, babalığın tespitine ilişkin davanın açılması yeterlidir. İlgili davanın süre sona erdikten sonra neticelenmesi bir önem taşımaz.
Konuyla ilgili dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, babalığın tanınmasıyla ilgili referans noktasının kişinin çocuğun biyolojik babası olup olmadığı değildir. Bunun sonucu olarak, çocuk babalığın tanınmasıyla birlikte, babalığı tanıyan kişinin biyolojik baba olup olmadığından bağımsız bir şekilde soy bağı esası gereğince Alman vatandaşlığını kazanmış olur.
Ancak ilgili daire Alman Medeni Kanunu’nun 1600. maddesinde sıralanan sebeplerden dolayı babalığa itiraz edebilir. İtirazın başarılı olması durumunda çocuk, eğer beş yaşınıtamamlamamış ise, vatandaşlık statüsünü kaybeder (§ 17 Abs. 3 S. 1, 3. Var. i.V.m. Abs. 2 StAG). Beş yaş ve üzerindeki çocuklar için bu geçerli değildir ve dolayısıyla beş yaşın üzerindeki çocuklar bu hususta kanunen imtiyazlıdırlar. Sadece babalığı tanıma yoluyla çocuğun vatandaşlık elde etmesi imkânının kötüye kullanılması durumunda, ilgili makamın babalığa itirazı kabul edilirse, çocuk beş yaşın üzerinde dahi olsa, Alman vatandaşlığını kaybedecektir.
Örnek: Alman vatandaşı olan B, 7 yaşındaki Ç’yi babalığın tanınması yoluyla nüfusuna geçirmiştir. Çocuğun annesi A, Türk vatandaşıdır. Ç bu durumda Türk vatandaşlığının yanında, Alman vatandaşlığını da kazanmıştır. A ve B, çocuk Ç’nin doğumunda evli değildir; esasen daha yeni tanışmışlardır. Babalığın tanınması yoluyla B ve A, evlilik birliği kurmaktan ziyade, bir taraftan Ç’nin Alman vatandaşlığını kazanmasını amaçlarken, diğer taraftan da anne A için oturum müsaadesi almak istemektedirler. İlgili makam, B ve A’nın bu amaçlarını öğrenerek, hakkın kötüye kullanıldığı gerekçesiyle babalığın tanınmasına itiraz etmiştir. İtirazın kabul edilmesi neticesinde Ç Alman vatandaşlığını kaybedecektir. Ç’nin beş yaşından büyük olması, hakkın kötüye kullanılması söz konusu olduğu için dikkate alınmayacaktır.
Eğer bir çocuk, babalığın tanınması sürecinde, Alman vatandaşlığını müracaat yoluyla kazanmışsa, babalığın tanınmasıyla birlikte, müracaat sonucu kazanılan vatandaşlık geçerliliğini kaybeder. Zira babalığın tanınmasıyla birlikte soy bağı esası gereğince vatandaşlık kazanılmıştır. Bu statü hukuken önceliklidir.
Bulunmuş Çocuklar: Almanya sınırları içerisinde bulunan çocuklar, aksi ispatlanana kadar, Alman olarak kabul görürler. Bu varsayımın sonucu, soy bağı esasına göre bulunan çocuk vatandaşlığı kazanacaktır. Bulunmuş çocukların yabancı uyruklu olduklarına dair bir iddia söz konusu olursa, müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Bu durumda çocuğun yabancı uyruklu olabilme ihtimal ve olasılığı yeterli olmayıp, kesin ve net ispat aranmaktadır.
2. Doğum Yeri Esası (jus soli)
Almanya sınırları içerisinde doğan bir çocuk, ebeveynlerden hiçbirinin Alman vatandaşı olmadığı durumda da doğum yeri esasına göre Alman vatandaşlığını kazanabilir. Vatandaşlık Kanununun 4. maddesinin 3. fıkrasına göre,
- çocuğun Almanya sınırları içerisinde doğmuş olması (*)
- ebeveynden birinin, mutat meskeninin en az sekiz yıldır hukuka uygun olarak Almanya sınırları içerisinde bulunması ve
- bu ebeveynin, süresiz oturma hakkına sahip olması durumunda çocuk Alman vatandaşlığını kazanacaktır. (**)
Soy bağı prensibinden farklı olarak, doğum yeri esasına göre Alman vatandaşlığını elde edenler, çoklu/çifte vatandaşlık durumunda, genelde seçme zorunluluğuna (Optionspflicht) tabidirler. (***)
Örnek: Çocuk Ç, 2015 yılında Alman topraklarında dünyaya gelmiştir. Ebeveynleri Anne A ve Baba B, Türk vatandaşıdırlar, 2006 yılından beri Almanya’da yaşıyorlardır ve süresiz oturma müsaadesine sahiptirler. Ç, doğumla birlikte, soy bağı esasına göre kazandığı Türk vatandaşlığının yanı sıra, toprak esası gereği Alman vatandaşlığına da hak kazanır.
(*) Almanya bayrağını taşıyan veya taşıma hakkına sahip gemi ve uçaklarda gerçekleşen doğumlar, Almanya sınırları içerisinde gerçekleşmiş gibi sayılır./p>
(**) Mutat meskeni sekiz yıldır Almanya olan ebveynle, süresiz oturma müsaadesine sahip olan kişi aynı kişi, aynı ebeveyn tarafı olmalıdır.
(***) İsviçre vatandaşları veya onların aile fertleri, 21 Haziran 1999 tarihli Avrupa Birliği ve üye devletlerle İşviçre Federal Birliği arasındaki anlaşma gereği, süresiz oturma hakkı yerine oturma müsadesi de sunabilirler.
Mutat mesken kavramı, Almanya’nın kişi için geçici olmayan ikametgâh olduğunu ve bilinmeyen bir zamana kadar devam edecek olan yerleşimini tarif etmektedir. Değerlendirme sonucu, kişinin yaşam ve geçim merkezinin nerede olduğu tespit edilmektedir. Kişinin bu yerde ikameti içinden gelen bir istekle olmalıdır. Bu manada, söz konusu ebeveynin, çocuğun doğumuna kadar olan sürede, en az sekiz yıl geçim ve yaşam merkezi olarak, Almanya’da yaşamış olması gerekir. Burada, aralıklı geçen zaman dilimleri değil, bir bütün olarak geçirilen zaman dönemi dikkate alınacaktır. Altı ayı aşan süreler, sekiz yıllık bu zaman diliminin hesabında, kesinti olarak kabul edilir (§ 12b Abs. 1 StAG).
Süresiz Oturma Hakkı: AB vatandaşı olmayanlar (üçüncü ülke vatandaşları), ya bir yerleşme müsaadesine (İkamet Yasası madde 9 gereği) veya AB için sürekli oturma hakkına (İkamet Yasası madde 9a gereği) sahip olmalıdırlar. Eğer oturma hakkı geçmişe şamil olarak geri çekilirse, çocuk için, vatandaşlığın kazanılmasına esas olan sebep de ortadan kalkar.
Vatandaşlığa Alınma Yoluyla Vatandaşlığın Kazanılması
Vatandaşlık, yukarıda sayılan esaslara göre doğumla kazanılmıyorsa, vatandaşlığa alınma yoluyla da kazanılabilir. Bu bağlamda vatandaşlığa alınma müracaat yoluyla gerçekleşir. Vatandaşlığa müracaatın çeşitleri aşağıda açıklanmıştır: Hak yoluyla vatandaşlığa alınma, yetkili makamın takdiri ile vatandaşlığa alınma ve eşler için geçerli olan kolaylaştırılmış vatandaşlığa alınma üsülleri vardır.
1. Müracaat Yoluyla Vatandaşlığa Alınma (Vatandaşlık Yasası 10. Madde)
Vatandaşlığa alınmak için müracaat eden kişi ilgili maddede belirtilen şartları yerine getiriyorsa, vatandaşlığa alınmak zorundadır. Böyle bir durumda, vatandaşlığa müracaatı değerlendiren kurum, müracaatı reddedemez ve müracaatın gereğini yerine getirmek zorundadır.
Aşağıdaki şartlar yerine getirilmişse, müracaat hâlinde vatandaşlığa alınma hakkı mevcuttur:
- Mutat yerleşim merkezi/sürekli ikametgâhı kesintisiz sekiz yıldan beri yurt içinde ise (Bu süre uyum çalışmalarında gösterilen olağanüstü performanslarda altı yıl, uyum kursunun başarıyla tamamlanması hâlinde ise yedi yıldır.)
“Olağanüstü uyum performansı”na örnek olarak, Almanca dilini B2 düzeyinde bilme veya kamuya yararlı bir dernek veya organizasyon bünyesinde gönüllülük esasına dayalı olarak olağanüstü hizmetler göstermek sayılabilir.
Eş ve çocuklarda Almanya’da yaşanılan sürelerin kısaltılması: Eş ve reşit olmayan çocuklar birlikte vatandaşlığa alınıyorlarsa, bu kişiler için Almanya’da sekiz yıllık sürenin doldurulması şartı aranmaz. Uygulamada, eşin birlikte vatandaşlığa alınmasında, Almanya’da en az dört yıllık bir süre geçirilmesi yeterlidir. Altı yaşından büyük çocuklarda üç yıllık bir sürenin Almanya’da geçirilmesi aranır. Eğer çocuk altı yaşından küçük ise, hayatının yarısını Almanya’da geçirme şartı aranır. Buna ek olarak, diğer şartların da yerine getirilmesi gerekir. Birlikte vatandaşlığa alınmada, işlemin birlikte yürütülmesi kesin şart değildir, yakın bir zamanda gerçekleşmeşi yeterlidir.
- Süresiz oturma müsaadesi
- Temel özgürlükçü demokratik anayasal düzene uyacağına dair taahhütname ve temel özgürlükçü demokratik düzene karşı hareket içerisinde olmayacağına dair açıklama
16. yaşını tamamlamamış yabancılarda veya fiil ehliyeti bulunmayanlarda temel özgürlükçü demokratik anayasal düzene uyacağına dair taahhütname ve temel özgürlükçü demokratik düzene karşı hareket içerisinde olmayacağına dair açıklama şartı aranmaz.
- Geçmişte temel özgürlükçü demokratik düzene karşı hareket içerisinde bulunulmuşsa, bundan vazgeçildiğinin inandırıcı bir şekilde ispatı
- Müracaat sahibinin kendisi ve yakınları için geçimini temin edebiliyor olması ve şahsi kusurunun sebebiyet verdiği bir sosyal yardım veya “Hartz IV”den yararlanma durumunun oluşmamış olması
Geçimin Temini: Uygulamada, geçim garantisinden bahsedilirken geleceğe yönelik tahminî bir karar söz konusudur. Müracaat sahibinin, müracaat tarihinde çalışıyor olması yeterli değildir. Bunun ötesinde, gelecekte, öngörülebilen bir süre içerisinde, işsiz kalmayacağı tahmin edilebilmelidir. Karar alınırken, çocuk parasına ilişkin haklar da geçim teminine dâhil edilerek hesaplanacaktır.
Örnek: Stuttgart İdare Mahkemesinin 15.08.2013 tarih ve 11 K 3272/12 nolu ve Düsseldorf İdare Mahkemesinin 07.02.2011 tarih ve 8 K 7215/09 nolu kararı: Meslek eğitimi alan A, lise bitirme sınavlarında üstün başarı göstermiştir. Meslek eğitiminin ilk iki yılında, eğitimine kesintisiz devam edebilmiştir. Akabinde, vatandaşlığa alınma için müracaatta bulunmuştur. A’nın okul hayatındaki başarısı ve şimdiki meslek eğitimi dikkate alındığında, bu başarısını kalıcı ve devamlı olarak sürdürülebileceği tahmininde kolayca bulunulabilecektir. Meslek eğitimi esnasında aldığı ücret yeterlidir.
İşçi A, değişken bir meslek hayatını geride bırakmıştır. Sürekli iş yeri değiştiren A, hiçbir iş yerinde sürekli sözleşmeyle çalışamamıştır. Şu anki çalıştığı iş yerinde de işi garanti değildir. Deneme süresinde bulunmaktadır. Kısa süreli feshi ihbar sürelerinde ve deneme süresi içerisinde bulunan işçilerde, geçimin garantide olduğuna dair olumlu bir tahminde bulunmak zordur. Önceki çalışma hayatına ilişkin bilgiler de, olumlu bir yaklaşıma karşı durmaktadır.
Şahsi Kusur: Vatandaşlığa müracaat eden kişi sosyal yardım alıyor ve bu durum, müracaat sahibinin şahsi kusurundan dolayı kişinin kendi mesuliyet alanına taalluk ediyorsa, vatandaşlığa müracaat talebi reddedilebilir. Bunun için, kişinin sosyal yardım almasına sebebiyet veren durumun önemli ölçüde kendi kusuru ile ortaya çıkmış olması gerekir. Müracaat sahibinin, sosyal yardım aldığı ancak kendisinin bu duruma düşmesinden sorumlu olmadığı durumlar, örneğin sağlık veya konjonktür gereği işsiz kalma durumları olabilir. Kişi bu süre içerisinde iş aramak için çaba göstermelidir. Aynı şekilde, çocuk bakımı gibi ailevi sebeplerden ötürü veya işletmenin iktisadi problemler nedeniyle işçi çıkartma politikası gütmesinden dolayı işsiz kalınması, vatandaşlık başvurusuna engel teşkil etmez.
Örnek: NRW Eyalet Yüksek İdare Mahkemesinin 24.07.2013 tarih ve 19 A 1974/11 numaralı kararı: İşçi A, işini kaybetmiştir. Hâlen çalışabilir durumda olmasına rağmen yeni bir iş bulabilmek için uğraşmamıştır. İş bulma kurumundan kendisine sunulan uygun imkânları ciddiye almamıştır.
Vatandaşlık için müracaatta bulunan kişi, müracaattan itibaren geriye dönük olarak sekiz yıl içerisinde, sosyal haklarla ilgili sorumluluklarını ihlal etmişse ve sorumluluk ihlali, sürekli ve kesintisiz sosyal yardım almasına sebep olmuşsa, sosyal yardım almasının sonucuna katlanacaktır. Alman sosyal hukukuna göre işsiz kişi, çalışma hayatına tekrar dâhil olmaya yönelik bütün tedbirlere katkı sağlamak ve kendisine uygun olarak sunulan iş imkânlarını değerlendirmek zorundadır. (*)
- Mevcut vatandaşlığın kaybı veya geri verilmesi
(*) Bundan hareketle, kendi iş gücü ile uzun vadeli olarak, yaşlılıktaki emeklilik haklarını garanti altına alacak yükümlülükler mevcuttur. Müracaat sahibi, bu yükümlülüğü yerine getiremeyecekse ve yaşlılıkta, sosyal yardım alacağı bekleniyorsa, geleceğe yönelik tahmini karar olumsuz olarak ortaya çıkar. Bu tür bir değerlendirme, ancak yaşlı müracaat sahiplerinde yapılır (BVerwG, Urt. v. 19.02.2009 – 5 C 22/08).
Çoklu vatandaşlığın kabulü (Vatandaşlık Yasası 12. Madde): Belli şartların yerine gelmesi durumunda çoklu vatandaşlığı kabul eden Alman Vatandaşlık Yasası’na göre, söz konusu istisnai durumlar yetkili makamlar tarafınca vatandaşlık işlemleri esnasında kişinin özel beyanı olmaksızın dikkate alınmalıdır. Buna göre, Alman vatandaşlığına alınırken söz konusu olan eski vatandaşlıktan çıkma (veya kayıp) şartı, eğer bu şartı gerçekleştirmesi çok ağır şartlarda mümkün olacaksa, istisnai olarak tatbik edilmeyebilir. Böylesi ağır durumlar için, yasa ortaya çıkabilecek bazı örnek durumları saymaktadır. Örneğin; eğer yabancı devlet hukuku, vatandaşlığından çıkılmasını kabul etmiyorsa, sürekli olarak çıkma talebini reddediyorsa veya vatandaşlığından çıkmayı makul olmayan şartlara bağlıyorsa, Alman hukukuna göre çoklu vatandaşlık kabul görebilir.
Söz konusu eski vatandaşlıktan çıkma şartı AB üyesi ülkelerden gelen yabancılarla, İsviçre vatandaşlarının, Alman vatandaşlığına geçmek istediklerinde uygulanmamaktadır. Bu kişiler mevcut vatandaşlıklarını muhafaza ederek Alman vatandaşlığını alabilirler.
- Herhangi bir cezai eylemden dolayı hüküm giymemiş olma. Burada, yabancı bir ülkedeki hükümler de dikkate alınacaktır. (*)
- Yazılı ve sözlü olarak Almancayı yeterince bilmek (Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Sınıflandırılması, en az B1 seviyesinde dilbilgisi)
(*) Çocuk/genç cezaları, 90 güne kadar olan para cezaları ve 3 aya kadar tecil edilmiş hapis cezaları, Vatandaşlık Yasası’nın 12. maddesi hükmü gereği dikkate alınmaz. Bir cezai eylem dolayısıyla hüküm giymiş olma durumunda, bu hüküm, adli sicil kayıtlarında bulunduğu müddetçe, vatandaşlığa alınmanın önünde engel teşkil eder. Belirli sürelerin geçmesiyle, bu cezalara ilişkin kayıtlar silinmektedir. Bu durumda engel de ortadan kalkmaktadır. Sürelerle ilgili daha geniş bilgi: Federal Merkezi Sicil Yasası’nın 34. maddesinde adli sicil kayıtlarının silinme, 46. maddesinde de federal merkezî sicil kayıtlarından silinme düzenlenmektedir.
Aşağıdaki durumlarda dil belgesinin varlığı aranmaz:
- En az dört yıl Alman dili ile eğitim veren bir okula devam etmek (bir üst sınıflara geçmek kaydıyla), veya
- Ortaokul (Hauptschule) veya buna denk gelen başka bir okulun diplomasına sahip olmak, veya -
Alman dili ile eğitim veren, lise veya dengi bir okulun (Realschule, Gesamtschule veya Gymnasium) 10. sınıfına ulaşmış olmak, veya
- Almanca ile öğrenim veren bir yüksek öğrenim kurumunu veya meslek yüksek okulunu veya Alman meslek eğitimini başarıyla bitirmiş olmak.
Vatandaşlığa alınma sırasında 16. yaşını ikmal etmemiş reşit olmayan küçükler için, yaşına göre bir dil gelişimine sahip olmaları, dil yeterliliğini ispat için kâfidir.
Müracaatta bulunan, hastalık veya yaşlılık sebebiyle engelli ise: Eğer vatandaşlık müracaatında bulunan yabancı, bedenen, aklen veya ruhen bir hastalığa veya sürekli engelli bir hâle sahipse veya yaşlılıktan dolayı öğrenme zorluğu çekiyorsa, dil bilme şartı, temel hukuk kuralları ve toplumsal kurallar hakkında bilgi sahibi olması ve Almanya’daki asgari hayat şartlarına uyum gibi hususlar, bu kişilerce yerine getirilmesi gereken şartlar arasında görülmez. Burada, sadece ilgili şahısta öğrenme yetisine etki eden hastalıklar, bilhassa kendini sözlü, yazılı ifade etme ve benzeri gibi doğumla veya sonradan kazanılmış akıl hastalıkları veya yaşlılıktan kaynaklanan engeller dikkate alınır. Bu durumlarda, kişinin kapasitesine göre uyarlanan bir bilgi seviyesi dahi talep edilmemektedir. Eğer hastalık ve engel açıkça belli değilse, durumun doktor raporuyla belgelenmesi gerekir.
Örnek (Federal İdare Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli ve 10 C 2/14 sayılı kararı, Münster Eyalet Yüksek İdare Mahkemesi 22.01.2013 tarih ve 19 A 364/10 sayılı kararı): 71 yaşındaki müracaat sahibi A, yaşlılığa bağlı olarak, Almanca öğrenecek durumda değildir. Vatandaşlığa kabul için gerekli bütün diğer şartları taşımasına rağmen, yetkili daire, A’nın vatandaşlığa alınmasına, gençlik yıllarında dil öğrenmeye fırsatı varken bunu yapmadığı gerekçesiyle, müsaade etmemiştir. – Vatandaşlığa alınmada karar verilebilmesi için gerekli olan dil bilme şartına ilişkin istisnai durumların (yaşlılık, hastalık vb.) müracaat anında bulunması gerektiği, en üst federal düzeyde karara bağlanmıştır. Daha önceki ihmaller dikkate alınmaz. A, vatandaşlığa alınmak zorundadır. 71 yaşındaki bir kişinin, hâlen dil öğrenebilecek yaşta olduğu iddia edilemez.
Gerçi diğer bazı mahkeme kararlarına göre, yaşlılığın dil öğrenimine engel olduğu iddiası bizatihi vatandaşlığa alınmada dil şartının kaldırılması için yeterli sebep değildir (Stuttgart İdare Mahkemesi VG Stuttgart 02.07.2013 tarih ve 11 K 1279/13 nolu karar). Her vakanın kendi özelliği içerisinde, muhtelif şartların dikkate alınmasıyla (mezun olunan okul, şimdiye kadar çalışılan işlerin türü vs.) yaşlılığın dil öğrenimine engel olduğu sonucuna varılabilir ve dil bilme şartı kaldırılabilir. (*)
(*) Örneğin Eyalet Yüksek İdare Mahkemesi OVG Saarland 12.02.2014 tarih ve 1 A 293/13 nolu karar: Mahkeme, söz konusu kişinin yaşı dolayısıyla öğrenme zorluğu olduğuna dair tespiti kapsamında, 40’lı yılların Doğu Türkiye’sinde eğitim imkânlarının kısıtlı olmasını ve kişinin hayatı boyunca akli melekelerini kullanmasını gerektirmeyen, bedenen çalışmayı gerektiren işlerde çalışmış olmasını da göz önünde bulundurdu ve müracaat sahibinin yaşı dolayısıyla öğrenme zorluğu çektiğine hükmetti.
Örnek (Federal İdare Mahkemesi BVerwG, 27.05.2010 tarihli ve 5 C 8/09 nolu karar): 25 yaşındaki müracaat sahibi okuma yazma bilmemektedir ve bu gerekçeyle dil bilme şartından ve vatandaşlık sınavından muaf tutulmasını talep etmektedir. - Federal İdare Mahkemesi, okur-yazar olmamanın, ortadan kaldırılamayacak bir kusur olmadığı ve bir engel veya bir hastalık olarak değerlendirilemeyeceğine karar vermiştir.
- Almanya’daki hayat şartlarına, sosyal düzene ve hukuk düzenine ilişkin bilgilere sahip olma şartı; vatandaşlık sınavı ile ispatlanmalıdır.
Vatandaşlık sınavı “Almanya’da Yaşam” adıyla uygulanmakta ve 33 sorudan oluşmaktadır. Müracaat sahibi 60 dakika içerisinde testi cevaplandırmak zorundadır. 17 doğru cevap, sınavın başarılı sayılması için yeterlidir. Aksi takdirde sınav tekrarlanmak zorundadır. Vatandaşlık sınavına katılma ücreti 25 EURO’dur. Sınavda sorulacak sorular, 10 tanesi müracaat sahibinin ikamet ettiği eyaletle ilgili olmak üzere, 310 soruluk bir katalog hâlinde, internet ortamında mevcuttur. 16 yaşını doldurmayan veya fiil ehliyetine sahip olmayanlar, Almanya’daki hayat şartlarına, sosyal düzene ve hukuk düzenine ilişkin bilgilere sahip olma şartını yerine getirmek zorunda değildirler.
Müracaat sahibinin, daha önceki faaliyetlerine dayalı olarak, eğer güvenlik sebebiyle vatandaşlığa alınmasında şüpheler oluşursa, vatandaşlığa alınma için yapılan müracaat reddedilir. Bilhassa özgürlükçü demokratik temel düzene karşı hareketler, müracaatın reddine sebebiyet verir. Örneğin terör örgütüne üye olma, şiddete başvurma ve şiddet için çağrı yapma vatandaşlığa alınma yolunda engellerdendir.
2. Takdiren Vatandaşlığa Alınma (Vatandaşlık Yasası 8. Madde)
Yabancı, hak yoluyla vatandaşlığı edinmenin şartlarını taşımasa dahi, vatandaşlık müracaatında bulunabilir. Kişinin ilgili maddede sayılan asgari şartları taşıması hâlinde, vatandaşlığa alınma kararı yetkili kurumun takdirine bağlıdır. Bu takdirin başvuru sahibinin lehine kullanılması için, kişinin vatandaşlığa alınması durumunda kamu yararına faydalı bir durumun meydana gelmesi gerekir.
Aşağıdaki şartlar, yetkili daire tarafından kural olarak talep edilmektedir ve yerine getirildiklerinde, takdir hakkı genel itibariyle müracaatta bulunan kişinin lehine kullanılacaktır:
- Hukuken mutat olarak Almanya’da ikamet ediyor olma
- Müracaatta bulunan yabancı, fiil ehliyetine sahip olmalı veya kanunitemsilcileri (ebeveynleri) aracılığıyla temsil edilmeli
- İhtiyaca yetecek kadar bir eve (alt kira ilişkisi de olabilir) veya herhangi yeterli bir konuta (yurtlar da olabilir) sahip olduğuna ilişkin belge
- Kendisini ve bakmakla yükümlü olduğu kişileri, herhangi bir sosyal yardımveya “İşsizlik Parası II” (Hartz IV) almadan geçindirebilecek ekonomik durum. Evli olan müracaat sahiplerinin, kendi maddi gelirleri ve eşlerinin gelirinin toplamı ile gerekli ekonomik düzeye sahip olmaları yeterlidir. Kira yardımı, çocuk parası ve eğitim yardımı gibi maddi yardımların alınıyor olması durumunda, müracaat sahibinin gelecekte kendi imkânı ile hayatını idame ettirip ettiremeyeceğine ilişkin, resmî kurum tarafından tahminî/öngörüsel bir karar alınacaktır.
- Bir cezai eylem dolayısıyla mahkûmiyete sahip olmama Takdiren vatandaşlığa alınma prosedürü kapsamında belirtilen bu yasal şartların yanı sıra, Federal İçişleri Bakanlığı, resmî daireler için başkaca şartları somutlaştırmıştır. Müracaat sahibi bu şartları yerine getirmediği takdirde, müracaatı kural olarak reddedilecektir. Bu şartlara bilhassa yeterli dil bilme şartı dâhildir. Aynı şekilde, çoklu vatandaşlığı önleyici temel prensipler ve özgürlükçü demokratik temel düzene saygı, takdiren vatandaşlığa alınmada da dikkate alınacaktır. Yine, sekiz yıllık asgari Almanya’da ikamet ediyor olma şartının da takdiren vatandaşlığa alınmada yerine getirilmesi gerektiği belirtilse de, bu durumların hepsinde, bazı kişiler için çeşitli kolaylıklar ve istisnai durumlar kabul edilmiştir. Takdiren vatandaşlığa alınma kriterleri, hak yoluyla vatandaşlığı edinme için istenilen kriterlerle paralellik arz ettiğinden dolayı, işbu rehberin ilgili bölümünde izah edilen istisnai durumlar, takdir yetkisi çerçevesinde vatandaşlığa alınma prosedüründe de dikkate alınmaktadır.
3. Eşler ve Kayıtlı Partnerler İçin Uygulanan Vatandaşlığa Alınma (Vatandaşlık Yasası 9. Madde)
Vatandaşlık Yasası, kendileri Alman vatandaşı olmayan, ancak eş veya kayıtlı partneri Alman vatandaşı olanlar için, vatandaşlığı edinmede bir imtiyaz tanımıştır. Takdir yoluyla vatandaşlığa alınma için aranan şartların yanı sıra aşağıdaki şartların da yerine getirilmesi gerekmektedir:
- Müracaat tarihinde mevcut olan bir evlilik veya kayıtlı partnerlik
- Mevcut yabancı ülke vatandaşlığından çıkma veya Vatandaşlık Yasası’nın 12. maddesi hükmü gereği, çoklu vatandaşlığı kabul için gerekli sebeplerin olması
- Alman yaşam şartlarına uyulacağına dair garanti
Alman yaşam şartlarına uyum süreci, müracaat tarihinde henüz tamamlanmamış olabilir. Ancak uyum şartının gelecek için yerine getirileceği tahmin edilebilir olmalıdır. Bu tahminin müspet karara bağlanması için kural olarak, müracaat sahibinin üç yıldan beri Almanya’da ikamet ediyor olması ve evliliğin vatandaşlığa alınma zamanında en az iki yıldan beri sürüyor olması talep edilir. Ayrıca sözlü ve yazılı olarak, müracaat sahibinin B1 seviyesi Almanca bilgisinin bulunması şart koşulur. Vatandaşlık Yasası’nın 10. maddesi 6. fıkrasındaki istisnalar burada da geçerlidir.
Eğer bu şartlar yerine getirilirse, müracaat sahibi Alman vatandaşlığına alınmalıdır. Eşlerin vatandaşlığa alınması ile takdiren vatandaşlığa alınma karşılaştırıldığında, eşlerin vatandaşlığa alınmasında, resmî daire, istisnaen de olsa müracaatın reddine yol açan geçerli bir sebep olmaksızın, müracaatı reddedemez. Bu sadece istisnai durumlarda söz konusudur.
Alman Vatandaşlığının Kazanıldığı Diğer Durumlar
Alman vatandaşlık hukuku ayrıca aşağıdaki durumlarda, Alman vatandaşlığının kazanılmasını mümkün kılmaktadır:
1. Alman Vatandaşı Muamelesine Tabi Tutularak Kazanılan Vatandaşlık (Vatandaşlık Yasası 3. Madde 2. Fıkra)
Vatandaşlık Yasası’nın bu hükmüne göre, her kim kendi kusuru olmaksızın on iki yıl boyunca, Alman makamlarınca, Alman vatandaşı olarak muameleye tabi tutulmuşsa, Alman vatandaşlığını kazanır. Kanun, böyle bir durum için örnek olarak, şahsa yanlışlıkla Alman vatandaşlık belgesinin verilmesi, pasaport düzenlenmesi veya kimlik kartı düzenlenmesini saymıştır.
2. Evlilik Dışı Dünya’ya Gelen Çocuğun Alman Baba Tarafından Tanınmasıyla Vatandaşlığın Kazanılması (Vatandaşlık Yasası 5. Madde)
İlgili madde 1 Temmuz 1993’ten önce, yabancı bir anne ve Alman bir babadan evlilik dışı dünyaya gelen çocukların durumunu düzenlemiştir. Maddenin sadece bu kısıtlı alanda tatbik edilmesinin sebebi, Alman bir anneden doğan çocukların veya Alman bir babanın evlilik birliği içinde dünyaya gelen çocuklarının, Alman vatandaşlığını zaten soy bağı esasına göre edindikleri içindir.
Yabancı bir anne ve Alman bir babadan evlilik birliği dışında dünyaya gelen çocuk, 1 Temmuz 1993’ten önce doğmuş ise ve hukuki olarak sürekli ikametgâhı üç yıldan beri Almanya’daysa, 23 yaşını tamamlayıncaya kadar beyan yoluyla Alman vatandaşlığını kazanır. Bunun için, Alman babanın babalığı tanıması veya babalığın tespit edilmesi şarttır.
3. Evlat Edinme (Vatandaşlık Yasası 6. Madde)
Bir çocuk, 18 yaşını ikmal etmeden Alman vatandaşlığına sahip bir kişi tarafından geçerli bir şekilde evlat edinilirse, Alman vatandaşlığını kazanır. Bu, evlat edinilenin alt soyunu da kapsar. Evlat edinilen çocuk şimdiye kadarki vatandaşlığını kaybetmek zorunda değildir.
Şimdiye kadar, evlatlık müracaatının 18. yaşın ikmalinden önce yapılması, evlatlık işlemleri reşit olduktan sonra tamamlansa dahi, evlat edinme yoluyla vatandaşlığı kazanma için yeterliydi. Evlat edinme süreci 18. yaşın ikmalinden yıllar sonra tamamlansa bile, kişi reşit olmadan evlat edinilmiş sayılırdı. Alman vatandaşlığının böylece yıllar sonra dahi kazanılması imkanı, federal idare mahkemesinin 19 Şubat 2015 tarihindeki bir kararı ile kaldırılmıştır (Az.: 1 C 17.14). Karara göre, evlat edinme müracaatından itibaren yedi yıl geçmiş ise ve bu süre zarfında evlat edinilecek olan kişi 18. yaşını tamamladıysa, kişi artık reşit olduktan sonra evlat edinilmiş sayılır ve Alman vatandaşlığına kabul gerçekleşmez.
Çoklu Vatandaşlık
Alman vatandaşlık hukukunda çoklu vatandaşlık durumunun oluşmasını engellemek esastır. Buna göre, çoklu vatandaşlık, başka bir deyişle birden fazla vatandaşlığa sahip olma, belirli şartlar dâhilinde istisna olarak düzenlenmiştir.
1. Soy Bağı Sebebiyle Birden Fazla Vatandaşlığa Sahip Olma
Alman vatandaşlık hukukunda geçerli olan soy bağı esasına göre, ana veya babasından biri Alman olan çocuk, Alman vatandaşlığını otomatik olarak edinir. Ebeveynlerden birinin (ana veya baba) birden fazla vatandaşlığa sahip olması ya da ebeveynlerin birbirlerinden farklı vatandaşlıklara sahip olmaları (çift/çok uyruklu evlilikler) durumunda, soy bağı esasına göre, çocuk doğumla birlikte her iki vatandaşlığı da birden kazanır. Burada, diğer vatandaşlığın, AB üyesi bir ülkenin veya İsviçre’nin vatandaşlığı olup olmaması önemli değildir. Çocuk, belirli bir yaşın tamamlanması ile, vatandaşlıklardan biri arasında seçim yapmak zorunda değildir. Çoklu vatandaşlık bu durumda sürekli olarak tanınacaktır.
Bu durumda Alman vatandaşlığı, başka bir işleme gerek olmaksızın, otomatik olarak kazanılacaktır. Yabancı vatandaşlığın kazanılması için, ilgili devletin konsolosluklarında yapılacak bir müracaat gerekli olabilir.
2. AB ve İsviçre Vatandaşlarının Çifte Vatandaşlığı
Başvuruda bulunan kişinin mevcut vatandaşlığı AB üyesi olan bir ülkenin veya İsviçre’nin vatandaşlığı ise, Alman vatandaşlığına alınmada mevcut vatandaşlığın terk edilmesi veya kaybı öngörülmemektedir. Böylece AB ve İsviçre vatandaşları, vatandaşlığın müracaat yoluyla kazanılmasında mevcut vatandaşlıklarını muhafaza edebilmektedirler.
3. Vatandaşlığın Müracaat Yoluyla Kazanılmasında İstisna Olarak Çoklu Vatandaşlığın Tanınması
Müracaat yoluyla vatandaşlığa alınmak için talepte bulunan kişi, Alman vatandaşlığı hakkını kazanabilmesi için yasa gereği mevcut vatandaşlığını kaybetmek veya bu vatandaşlıktan çıkmak zorundadır. Vatandaşlık Yasası’nın 12. maddesinin 1. fıkrası, çoklu vatandaşlığın kabul edildiği pek çok istisnai durumu saymaktadır.
Bu istisnai durumlar aşağıda sayılmıştır:
- Müracaat sahibi,mevcut vatandaşlığını, yabancı ülkenin hukuk sistemininmüsaade etmemesi veya çıkma talebinin sürekli reddedilmesi sebebiyle kaybedemiyor veya vatandaşlıktan çıkamıyorsa, Alman makamları bu şarttan vazgeçmek zorundadırlar.
- Aynı şekilde, mevcut vatandaşlıktan çıkma talebi müracaat sahibine atfedilemeyecek sebeplerden dolayı yerine getirilemiyorsa veya çıkma talebi tolere edilemeyecek (makul olmayan) şartlara bağlı tutuluyorsa ya da çıkma talebi makul süreler içerisinde karara bağlanmıyorsa, mevcut vatandaşlıktan çıkma şartından vazgeçilebilir.
Makul olmayan şartlar arasında bilhassa çıkma talebinin işleme konulması için talep edilen yüksek harçlar sayılmaktadır. Talep edilen harç müracaatta bulunan kişinin ortalama brüt gelirini aşıyor ve minimum 1278 EURO tutarını buluyorsa, tolere edilemeyecek aşırı seviyede sayılır.
Yerleşik içtihatlara göre, Türk kökenli müracaat sahiplerinin, vatandaşlık değişikliği sebebiyle, gayrimenkul alımlarında veya miras meselelerinde hukuki olarak zarar görmeleri, tolere edilemez durum olarak görülmez ve dolayısıyla çoklu vatandaşlık hakkı tanınmaz.
- Mevcut yabancı ülke vatandaşlığının kaybında, iktisadi olarak önemli derecede zarar ortaya çıkacaksa, bu durum çoklu vatandaşlık için istisna olarak kabul edilmektedir. Buradaki iktisadi sınır 10.225 EURO’dur.
Mevcut vatandaşlığın kaybı dolayısıyla kaybolacak emeklilik ile ilgili haklar, yukarıda ifade edilen sınırı aşarsa, aşırı zarar kavramı içerisinde değerlendirilir. Bunun için, emeklilik hakkının doğmuş olması gerekir. Henüz var olmayan, gelecekte doğması muhtemel emeklilik hakkının kaybı, tolere edilemeyecek bir zarar olarak kabul edilmemektedir.
- 60 yaşını geçmiş müracaat sahiplerinin, mevcut vatandaşlıklarından çıkmaları tolere edilemeyecek şartlara bağlı tutulmuşsa ve Alman vatandaşlığına alınmama durumu tamiri mümkün olmayan zararlara yol açacak ise, mevcut yabancı vatandaşlığın muhafazasına imkân tanınır.
Örnek: Müracaat sahibi 63 yaşındadır ve sağlık açısından oldukça ağır durumdadır. Sağlığı açısından ağır sonuçlar doğurabileceği gerekçesiyle, doktor tavsiyesi ile seyahate çıkması yasaktır. Mevcut yabancı vatandaşlıktan çıkabilmesi için, yabancı devletin hukukuna göre, müracaat sahibinin şahsen resmî kurumlar nezdinde bizzat müracaatı ve görünmesi gerekmektedir. Müracaat sahibi 37 yıldır Almanya’da yaşamaktadır ve diğer aile efradı Alman vatandaşlığına geçmiştir.
Bir yandan mevcut yabancı vatandaşlıktan çıkma, müracaat sahibi için sağlık sebeplerinden dolayı yerine getiremeyeceği şartlara bağlıdır. Öte yandan vatandaşlığa alınma talebinin reddi, müracaat sahibinin en az 15 yıldır Almanya’da yaşıyor olması ve diğer aile efradının Alman vatandaşlığına alınmış olması sebebiyle, kabul edilebilir bir netice değildir. Bu durumda çoklu vatandaşlık kabul görür.
Vatandaşlık yasasının 12. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinin 6. bendi, bir diğer istisna konusu olan sığınmacılarla ilgili olan durumu düzenler.
4.Alman Irkından Olan Göçmenlerin Çifte Vatandaşlığı
Vatandaşlık Yasası’nın 7. maddesine göre, Alman uyruğuna mensup olup da II. Dünya Savaşı sonrası sürgün sebebiyle Almanya dışında kalan ve sonradan Almanya’ya gelen göçmenler, bu duruma ilişkin belgeleri kendilerine teslim edildiğinde, mevcut olan vatandaşlıklarını kaybetmeksizin Alman vatandaşlığını kazanırlar.
5. Doğum Yeri Esasına Göre Çoklu Vatandaşlık
– Opsiyon Modeli Doğum yeri esası Alman vatandaşlık hukukuna 2000 yılında ilave edildi. Bu esas yoluyla vatandaşlığı elde eden bir çocuk, 21. yaşını ikmal edene kadar Alman vatandaşlığı ile sahip olduğu diğer ülke veya ülkelerin vatandaşlıkları arasında seçim yapmaya mecburdu. Çok vatandaşlılık uzun vadeli kabul edilmiyordu. Opsiyon Modeli olarak adlandırılan bu mecburiyet, Vatandaşlık Yasası’nın 2015 senesinde yapılan reformundan sonra eski şekliyle artık sadece 1990 senesi ve öncesi dünyaya gelen kişiler için geçerli. Yeni hukuki düzenleme, seçme mecburiyetini aşağıda belirtilen şartlara bağlıyor.
5.1. Uygulamadan Etkilenenler Vatandaşlık
Yasası’nın 29. maddesinde yapılan değişiklikle yeni Opsiyon Modeli yürürlüğe girmiştir. Buna göre, doğum yeri esası mucibince Alman vatandaşlığını kazanan ve bu yasa hükümleri çerçevesindeAlmanya içerisinde yetişmemiş sayılanlar, opsiyon zorunluluğuna tabidir.Bu durumdan etkilenen kişilere 21 yaşını tamamlamadan önce seçme zorunluluğu bulunduğuna dair hukuki prosedürü açıklayıcı tebligat ulaşır. Bu tebligatın ulaşımı çerçevesinde İdari İşlemlerin Tebliğine İlişkin Yasa’nın (Verwaltungszustellungsgesetz) hükümleri uygulama bulacaktır. (*)
(*) Bu yasanın uygulanması Alman anayasası açısından problem teşkil ediyor. Anayasanın 16. maddesince Alman vatandaşlığı kişinin bilgisi ve isteği dışında veya buna muhalif olarak elinden alınamaz. Bundan dolayı seçme zorunluluğuyla alakalı kişiye tebligat ulaşmak zorundadır. Ancak İdari İşlemlerin Tebliğine İlişkin Yasa’nın ilgili maddesine göre, kişi yurt dışında ikamet ediyorsa, tebligat umumi duyuru ile tebliğ edilmiş sayılır. Seçme zorunluluğuna tabi olan kişiye umumi duyuru şeklinde yapılan tebliğden dolayı tebligat ulaşmadıysa ve kişi bu duyurudan habersiz kaldıysa, Alman vatandaşlığını bilgisi ve isteği olmaksızın kaybetmiş olur. Bu da anayasanın 16. maddesiyle çelişir.
Yeni Opsiyon Modeli çerçevesinde
- 21 yaşını tamamlayana kadar en az sekiz yıl Almanya içerisinde kesintisiz ikamet etmiş veya
- Almanya içerisinde altı yıl okula gitmiş veya
- Almanya içerisinde tamamlanmış bir meslek eğitimine veya bitirilmiş okul diplomasına sahip olanlar Almanya içerisinde büyümüş sayılırlar.
Yukarıda sayılan şartlardan birini yerine getiren kişi, yeni model çerçevesinde seçme zorunluluğuna tabi değildir. Bu kişilerin çoklu vatandaşlığı sürekli olarak tanınacaktır.
Örnek: T’nin her iki ebeveyni de en az sekiz yıldan beri süresiz oturma müsaadesi ile Almanya’da yaşıyor. Bundan dolayı Almanya’da dünyaya gelen T, doğum yeri esasına göre, doğumla birlikte Alman vatandaşıdır. Bunun yanı sıra T, Türk vatandaşlığını doğumla, ebeveynleri üzerinden kazanır. İlerleyen zamanda T, Alman eğitim süreci içerisinde okula devam eder ve lise bitirme sınavını başarıyla geçer. T, birçok sebeple, seçme zorunluluğundan muaftır: En az sekiz yıl Almanya’da yaşamış, en az altı yıl Almanya’da okula devam etmiş ve Almanya’da bir okulu bitirmiştir.
Örnek: T, Almanya’da dünyaya geldikten ve her iki vatandaşlığı da kazandıktan sonra, ebeveynleri, T’nin Hollanda’da eğitim görmesi için bu ülkeye taşınmaya karar verirler. T bu tarihe kadar sadece iki yıl Almanya’da yaşamıştır. Yasaya göre, T, Almanya’da yaşamış sayılmadığı için, en geç 23 yaşını tamamladıktan sonra iki vatandaşlıktan birini seçmek zorundadır. (*)
(*) Burada getirilen yükümlülük, Avrupa Hukuku açısından şüphelidir. Her ne kadar Vatandaşlık Hukuku ile ilgili düzenlemeler AB üyesi olan ülkenin kendi yetki alanında olsa da, bu yetki çerçevesinde yapılan düzenlemelerin Avrupa hukukundan doğan hakları etkilemesi durumunda, AB Hukuku da devreye girer. Bu durum, Avrupa vatandaşlığından kaynaklanan hakların kullanılmış olmasından ötürü vatandaşlığın kayba uğraması durumunda ortaya çıkar. Jus soli esasına göre Alman vatandaşlığına sahip kişi, ikinci vatandaşlığının AB üyesi olmayan bir ülkenin vatandaşlığı olması durumunda, seçme zorunluluğu ile Avrupa vatandaşlığını bütünüyle kaybetme tehlikesine düşer. Başka bir AB ülkesine taşınmakla, AB hukukundan kaynaklanan serbest dolaşım hakkını kullanan kişi, bu hakkı kullandığı için seçme zorunluluğunun kapsadığı kişi grubuna dahil olmuş, dolayısıyla kendi menfaati için verilen serbest dolaşım hakkı, kişinin AB vatandaşlığını tamamen kaybetmesine yol açmıştır.
Vatandaşlık yasasının ilgili maddesi gereği Almanya’da yetişmiş sayılan kişilerin yanı sıra, bunlarla kıyas edilebilecek derecede Almanya’ya sıkı bağı bulunan kişiler de Almanya’da yetişmiş sayılarak seçme zorunluluğuna tabi tutulmayacaklar. Bu imtiyazdan yararlanabilmek için, Almanya ile sıkı bağa sahip olmanın dışında, seçme zorunluluğunun kişi için telafisi imkânsız zararlara sebep teşkil edeceği kanıtlanmalıdır (Härtefallregelung). Bu şahıs, aynen Almanya içerisinde yetişmiş bir kişi gibi muamele görecek ve yasa gereği lehine yorumdan faydalanarak, seçme zorunluluğunda bulunmayacaktır.
Bütün bunların dışında, AB üyesi bir ülkenin (veya İsviçre’nin) vatandaşlığına sahip olup, Alman vatandaşlığını doğum yeri esasına göre kazanmış olanlar, yasa gereği seçme zorunluluğundan muaftırlar.
5. 2. Reform Öncesi ve Esnasında Opsiyon Modeli’ne Tabi Olanlar
Eski hukuki düzenlemeye göre seçme zorunluğuna tabi tutularak yabancı ülke vatandaşlığını kaybetmiş olan, ama vatandaşlık yasasında yapılan reformla birlikte yeni düzenlemeye göre opsiyon mecburiyetinden muaf tutulması gereken kişiler, eski vatandaşlıklarını geri kazanmak üzere ilgili ülkenin yetkili makamlarına başvuruda bulundukları takdirde, Alman makamlarından Alman vatandaşlığına ilişkin haklarının saklı tutulmasına müsaade eden belge talep edebilirler (Beibehaltungsgenehmigung). Böylece eski düzenlemeye göre kaybettikleri vatandaşlıklarını, Alman vatandaşlığını da muhafaza ederek, geri kazanabilirler.
Aynı şekilde, eski yasaya göre sahip olduğu vatandaşlıklar arasında yaptığı seçim ile Alman vatandaşlığını kaybetmiş olan, ama yeni düzenlemeye göre opsiyon zorunluluğuna tabi olmaması gereken kişiler, müracaat yoluyla tekrar Alman vatandaşlığını edinebilirler.
Yeni seçme zorunluluğu 20 Aralık 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir ve bu tarihe kadar seçme işlemini kesin olarak tamamlamamış kişiler için geçerlidir. Bu tarihte, seçmeye ilişkin işlemleri hâlen süren kişilerin durumu, yeni hukuka göre değerlendirilecektir. Bu sebeple, sadece yeni uygulamanın şartlarına göre seçme zorunluluğuna tabi olan kişiler, vatandaşlıkları arasında tercih yapmak zorunda kalacaklardır. Seçme zorunluluğuna ilişkin hukuki prosedürü açıklayıcı tebligat bu durumdaki kişilere yeniden gönderilmelidir.
5.3. Seçme Zorunluluğuna Tabi Olan Kişinin Üçüncü Ülke Vatandaşlığını Kaybettiğini Belgelemesi
Yasa gereği seçme zorunluluğuna tabi olan kişi, Alman vatandaşlığını seçtiğini açıkladığı takdirde, yabancı ülke vatandaşlığını kaybettiğini ispatlamak zorundadır. İlgili şahıs bu yükümlülüğünü kendine yapılan tebligattan itibaren iki yıl içerisinde yerine getirmediğitakdirdeAlman vatandaşlığını otomatik olarak kaybeder. Bazı durumlarda hakların saklı tutulmasına müsaade eden ve mevcut vatandaşlığı muhafaza etme imkânı tanıyan belge (Beibehaltungsgenehmigung) vasıtasıyla, kişi mevcut vatandaşlığını kaybetmekten kurtulabilir.
6. Hakların Saklı Tutulmasına Müsaade Edilmesi Yoluyla Çoklu Vatandaşlık (Beibehaltungsgenehmigung)
Vatandaşlık hakkının saklı tutulmasına ilişkin onay, birden fazla ülkeye ait vatandaşlıklar arasında seçme hakkının kullanılması zorunluluğundan kişinin muaf tutulmasına ilişkin bir müsaadedir. Alman vatandaşlarının, üçüncü bir ülke vatandaşlığına müracaat etmek istemeleri hâlinde de, Alman vatandaşlığından çıkarılmamaları için, hakkın saklı tutulmasına ilişkin müsaade verilebilir. Çoklu vatandaşlıktan sakınma prensibine istisna olarak, vatandaşlık hakkının saklı tutulmasına ilişkin müsaade sürekli olarak çoklu vatandaşlığa imkân tanımaktadır.
6.1. Opsiyon Modeli’ne Tabi Olanlar İçin Düzenlenen Vatandaşlık Hakkının Saklı Tutulmasına İlişkin Belge (Vatandaşlık Yasası 29. Madde 4. Fıkra)
Aşağıdaki şartların yerine getirilmesi hâlinde, müracaat üzerine vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına müsaade eden belge verilmek zorundadır. Resmî dairenin burada takdir yetkisi yoktur. Vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına ilişkin belgenin düzenlenmesi için yapılacak müracaat, seçme zorunluluğuna ilişikin ihtarnamenin tebliğinden sonra en geç bir yıl içerisinde yapılmalıdır. Burada, hariç tutma süresi, ihtiyaten gerçekleşmiş olabilir. Yetkili daire, ilgili maddede sayılan aşağıdaki şartlardan sadece birinin gerçekleşmesi hâlinde, vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına karar verecektir.
- Yabancı vatandaşlığın kaybını veya geri verilmesini imkânsızlaştıran, veya
- vatandaşlığın geri iadesini ya da kaybını tolere edilemeyecek (makul olmayan) şartlara bağlayan özel durumun (Härtefall) tezahür etmesi hâlinde Alman vatandaşlığına ilişkin hakların saklı tutulmasını müsaade eden belge düzenlenir.
Makul Olmayan Şartlar: Aşağıdaki hususlar, vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına ilişkin müsaade edilmesinde, pratik olarak önemli rol oynamaktadır:
Yabancı ülke, kendi vatandaşının vatandaşlıktan çıkmasına müsaade etmiyorsa veya yabancı ülkenin hukuk sisteminde vatandaşlıktan çıkma düzenlenmemişse, vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına ilişkin müsaade verilecektir.
İlgili şahsın vatandaşlığından çıkacağı ülke, vatandaşlıktan çıkmayı tolere edilemeyecek (makul olmayan) şartlara bağlıyorsa veya çıkma müracaatını makul süreler içerisinde neticelendirmiyorsa, çoklu vatandaşlığa müsaade edilir.
Yabancı vatandaşlığın kaybı nedeniyle, kişi açısından iktisadi ve mali sermayeye ilişkin önemli zararlar ortaya çıkacaksa, vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına ilişkin müsaade verilir. Bu zararlar, miras hukukundan kaynaklanan sınırlamalar olabileceği gibi, vatandaşlık statüsüne bağlı ve vatandaşlıktan çıkma ile kaybolacak olan sosyal ve hukuki haklar da olabilir. Zararın önemli kabul edilebilmesi için, 10.225 EURO sınırının aşılması gerekir. Zararla ilgili olarak, somut ve mevcut hukuki durumlardan hareket edilmesi gerekir. Sadece, gelecekteki kariyer şansı, iş imkânları veya kâr beklentileri yeterli değildir.
Vatandaşlık Yasası’nın 12. maddesinde düzenlenmeyen bir sebepten ötürü hakları saklı tutmaya müsaade eden belgenin düzenlenmesi talep ediliyorsa, bu sebep, makulsüzlük ölçüsü açısından bu maddede düzenlenen durumlara eşit ve bunlarla kıyaslanabilir olmalıdır. Bu maddede sayılmayan ancak tolere edilemeyecek (makul olmayan) durumlar, örneğin ailevi ve eşler arasındaki bağlara ilişkin olabilir. (*)
- Yine bu belge, Vatandaşlık Yasası’nın 12. maddesinde sayılan durumların tezahür etmesi hâlinde düzenlenecektir.
(*) Ebeveynlerin, geldiği ülkenin tarihi, kültürü ve politik yaşantısı ile bağlarını koparmama isteği, önemli bir sebep değildir (Hailbronner, NVwZ 2013, 1311, 1318).
6.2. Başka Bir Devlet Vatandaşlığına Müracaat Eden Almanlar İçin Düzenlenen Vatandaşlık Hakkının Saklı Tutulmasına İlişkin Belge (Vatandaşlık Yasası 29. Madde 2. Fıkra)
Bu madde, hâlihazırda Alman vatandaşı olup ve buna ilave olarak başka bir ülke vatandaşlığını kazanmak isteyenlerle ilişkilidir. Burada, Alman vatandaşlığının nasıl kazanıldığı artık dikkate alınmaz. Bu durum, seçme zorunluluğuna bağlı olarak Alman vatandaşlığını kazananlara ve müracaat yoluyla Alman vatandaşlığına geçenlere, eski vatandaşlıklarını geri alma imkânı da sunar.
Yukarda izah edilen Opsiyon mükellefiyeti bulunanlar için verilen vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına ilşkin müsaadeden farklı olarak, burada yetkili kurumun takdirinde olan bir durum vardır. Resmî kurum, kamu menfaatlerini ve özel menfaatleri değerlendirmekle sorumludur. Vatandaşlık hakkının saklı tutulmasına ilişkin müsaadenin verilmesinde, müracaat sahibinin özel menfaatleri, kamusal menfaat olan çoklu vatandaşlıktan sakınma prensibinden daha büyük öneme sahip olmalıdır. Yasanın 12. maddesinde sayılan ve birden fazla vatandaşlığa sahip olmanın istisnai durumlarını düzenleyen temel esaslar , bu değerlendirme çerçevesinde uygulanır.
Müracaat sahibi, edinmek için başvuracağı yabancı vatandaşlığın kazanılmasıyla önüne geçmek istediği önemli derecede zararları ileri sürmek ve ispatlamak zorundadır. İleri sürülen sebepler, kazanılacak yabancı vatandaşlığı ve Alman vatandaşlığının birlikte devamını haklı gösteren sebepler olmalıdır. Bu tür sebepler, vatandaşlık sorumluluklarının ve haklarının kaybını aşan ve müracaat sahibini oldukça zor duruma düşürecek ekonomik ve mali etkiler olabilir. Sadece iş imkânlarını kaybetme, sebep olarak yeterli değildir. Vatandaşlık durumuna bağlı olan, herhangi bir hak ve sosyal haklar, 10.225 EURO sınırını aşıyor olmalıdır. (*)
(*) Stuttgartİdare Mahkemesinin 08.12.2011 tarihli ve 11 K 2125 / 11 sayılı kararı, Münih İdare Mahkemesi 27.04.2009 tarih ve M 25 K 07.5742 kararları. Münster Yüksek İdare Mahkemesinin bir kararına göre, Vatandaşlık Yasası’nın 12. maddesinde sayılan şartlar, kişi sadece geçici olarak yabancı ülke vatandaşlığını elde etmek istiyorsa, yerine getirilmemiş sayılır. Bu durumda belirli şartlar dâhilinde, Alman vatandaşlığına ilişkin hakların saklı tutulduğuna dair belge de geçiçi olarak düzenlenebilir (18.08.2010 tarihli ve – 19 A 2607/07 sayılı karar).
Seçme Zorunluluğunda Bulunanlarla, Müracaat Yoluyla Alman Vatandaşlığını Edinenlerin Eski Vatandaşlıklarını Geri Kazanmaları
Örnek: Seçme zorunluluğuna (Opsiyon) tabi olan O, Türk ve Alman vatandaşlığına sahiptir. Seçme zorunluluğu çerçevesinde Alman vatandaşlığı için kararını vermiş ve bunun sonucu olarak Türk vatandaşlığını kaybetmiştir. O, bu kararı verdikten yıllar sonra, Alman vatandaşlığını kaybetmeden tekrar Türk vatandaşlığını almak istemektedir.
Vatandaşlık yasasının 25. maddesi 2. fıkrasına göre, müracaat sahibi, Alman vatandaşlığını muhafaza ederek yabancı bir vatandaşlığı edinmek istiyorsa, Alman vatandaşlığının muhafazasını haklı kılacak kişisel menfaatler öne sürebilmelidir. Ancak genelde, seçme zorunluluğuna tabi olan veya müracaatla vatandaşlığa alınmış olup eski vatandaşlığını geri edinmek isteyen kişi, bu sebepleri zaten seçme zorunluluğu prosedüründe veya müracaat yoluyla vatandaşlığa alınmada göstermiş olur. Vatandaşlığa müracaat yoluyla alınan biri, bu prosedür esnasında, eski vatandaşlığını muhafaza edebilmek için yasanın 12. maddesi çerçevesinde sebepler öne sürmüşse ve bu sebepler reddedilmişlerse, sonradan aynı sebepler bu sefer Alman vatandaşlığını muhafaza ve hakların saklanmasına dair belgeyi elde edebilmek için ileri sürülemez. Artık yeni ve geçerli sebepler öne sürülmelidir.
Sonradan ortaya çıkan yeni durumlar, bilhassa sürekli olarak veya dönemsel olarak ikametgâhın vatandaşlığı geri alınmak istenen ülkeye aktarılması, eski vatandaşlığın geri alınmasında özel sebepler olarak kabul edilebilir. Böylesi durumlar değerlendirmede çoklu vatandaşlığın önlenmesi prensibinden ağır gelebilir. Ancak, öğrencilik veya ticari ilişkilerden dolayı geçici ikametgâh değişiklikleri sebep olarak yeterli değildir.
Alman Vatandaşlığının Kaybı
Alman anayasasının 16. maddesi 1. fıkrası 1. cümlesinde, vatandaşlığın kişinin elinden alınamayacağı hükme bağlanmıştır. İlgili madde, vatandaşlığın kaybının ancak yasal bir düzenleme ile yapılabileceğini ve bu kaybın ilgilinin rızası hilafına sadece ilgili vatansız kalmayacaksa uygulanabileceğini düzenler.
Vatandaşlığın Kaybına Yol Açan Sebepler (Vatandaşlık Yasası 17. Madde ve Sonrası)
1. Müracaat Yoluyla Vatandaşlıktan Çıkma (Vatandaşlık Yasası 18. – 24. Madde)
Vatandaşlık Yasası’nın 18.maddesine göre,Alman vatandaşı olan biri, yabancı bir ülke vatandaşlığını alacaksa ve ona ilgili makamlardan vatandaşlığın verileceği garanti edilmişse, müracaat üzerine Alman vatandaşlığından çıkarılır. Alman vatandaşlığından çıkma ile, geçici olarak bir vatansızlık durumu tezahür edebileceği için, ilgilinin yabancı ülke hukukuna göre vatandaşlığa alınacağına dair, yabancı ülkenin yetkili makamlarınca verilmiş bağlayıcı bir belge gereklidir. Vatandaşlık yasasının 23. maddesine göre, vatandaşlıktan çıkma, ilgili idari makamın vereceği çıkma belgesinin teslim edildiği anda gerçekleşir.
Eğer vatandaşlıktan çıkan şahsın, kendisine çıkma belgesinin teslim edildiği andan itibaren bir yıl içerisinde söz konusu yabancı vatandaşlığa alınması gerçekleşmezse, çıkma kararının fesih etkisi devreye girer. Çıkarma kararı ancak yabancı vatandaşlığın belirtilen bu süre içerisinde kazanılması hâlinde kesin olarak hüküm ifade eder. Aksi hâlde, çıkarma kararı geri alınır ve vatandaşlıktan çıkma gerçekleşmez.
Belirli kişi grupları için çıkma müsaadesi verilmez. İlgili maddenin hükmüne göre bu şahıs grupları şunlardır:
- Hizmet ve görev süreleri devam ettiği sürece memur, hâkim, federal ordu askerleri ve diğer kamu kurumlarında hizmet veren sair kişiler vatandaşlıktan çıkarılmaz. Bunun istisnası, gönüllü olarak hizmet veren kişilerdir.
- Askerî yükümlülük altında bulunanların, Savunma Bakanlığı veya bakanlık tarafından belirlenen ilgili makam tarafından, şahsın vatandaşlıktan çıkmasında bir sakınca bulunmadığına dair açıklama yapılıncaya kadar, vatandaşlıktan çıkmalarına müsaade edilmez.
Vatandaşlık Yasası’nın 18’den 22. maddesine kadar olan şartlar gerçekleşirse, talep hâlinde vatandaşlıktan çıkmaya ilişkin yasal hak mevcuttur.
Velayet ya da vesayet altında bulunan Alman vatandaşlarının vatandaşlıktan çıkmalarına ilişkin müracaatları, kanuni temsilcileri vasıtasıyla ve Alman Aile Mahkemesinin müsaade etmesi ile gerçekleşir. Çocuğun velayetini uhdesinde bulunduran ana veya babanın, kendi şahısları için yaptıkları vatandaşlıktan çıkma başvurusu ile birlikte çocukları için de eşzamanlı yapacakları vatandaşlıktan çıkma müracaatında aile mahkemesinin müsaadesi aranmaz.
2. Yabancı Ülke Vatandaşlığının Kazanılması Hâlinde Vatandaşlığın Kaybettirilmesi (Vatandaşlık Yasası 25. Madde)
Eğer bir Alman yaptığı müracaat üzerine veya kanuni temsilcisinin müracaatı üzerine, yabancı bir ülke vatandaşlığını kazanmışsa, Alman vatandaşlığını kaybeder. Müracaat, ilgili şahsın serbest iradesi ile gerçekleşmiş olmalıdır. Eğer kazanılan yabancı ülke vatandaşlığı, AB üyesi olan bir ülkenin veya İsviçre’nin vatandaşlığı ise, istisna olarak Alman vatandaşlığı kaybedilmez. Aynı şekilde, Almanya’nın devlet olarak yapmış olduğu uluslarası anlaşmalar böyle bir hak tanıdığı takdirde istisna olarak Alman vatandaşlığı kaybettirilmez. Bu istisnai durumlara ek olarak, eğer müracaat sahibi yabancı ülke vatandaşlığını kazanmadan önce, yazılı olarak Alman vatandaşlık hakkının saklı tutulmasının müsaadesini almışsa (Beibehaltungsgenehmigung), vatandaşlığı kaybettirilmez.
Bu tür belgelerin verilmesi, ilgili kurumun takdirindedir. Eğer müracaat sahibi yabancı bir ülke vatandaşlığını almak istiyorsa, ortaya çıkacak zararları engellemek veya ortadan kaldırmak için, ona vatandaşlık haklarının saklı tutulduğuna dair belge verilebilir. Resmî daire bu işlemi yaparken kamusal menfaatlerle özel menfaatleri tartıp değerlendirmelidir. Mutat ikametgâhı Almanya dışında bulunan kişiler için, yurt dışı temsilcilikleri görevlidir. İlgili şahıs, Almanya ile hâlen irtibatı olduğunu ve irtibatını sürdüreceğini inandırıcı bir şekilde Almanya’nın yurt dışı temsilciliği nezdinde ortaya koymalıdır.
3. Vatandaşlıktan Feragat (Vatandaşlık Yasası 26. Madde)
Bir Alman, birden fazla devletin vatandaşlığına sahipse, Alman vatandaşlığından feragat edebilir. Feragat beyanı yazılı olarak yapılmalıdır. Geçerli olabilmesi için, yetkili resmî daire tarafından çıkma belgesi düzenlenmelidir.
Yasanın 22. maddesi hükmünde belirtilen şartlar yerine getirilmediğinden dolayı çıkma belgesi verilemiyorsa, vatandaşlıktan çıkmaya müsaade edilmemiş demektir. Bu duruma istisna olarak,
- vatandaşlıktan feragat eden şahıs 10 yıldan beri, mutat olarak yurt dışında yaşıyorsa, veya
- vatandaşlık yasasının ilgili maddesine göre askerlik yükümlüsü olarak, vatandaşlığına sahip olduğu ülkelerden birinde askerliğini yapmışsa, çıkmaya müsaade edilmelidir.
Vatandaşlıktan feragat, yetkili resmî daire tarafından hazırlanan feragatnamenin, ilgiliye teslim edilmesiyle gerçekleşir.
Reşit olmayan kişi için feragat beyanı veli vasıtasıyla belirtilmeli ve Aile Mahkemesi tarafından onaylanmalıdır. Velilerden birinin kendisi için de vatandaşlıktan feragat beyan etmiş olması ve çocuğu için de vatandaşlıktan eşzamanlı feragat etmesi durumunda, Aile Mahkemesinin onay şartı aranmaz.
4. Alman Vatandaşı Çocuğun Yabancı Tarafından Tanınmasıyla Vatandaşlığın Kaybı (Vatandaşlık Yasası 27. Madde)
Reşit olmayan çocuğun, bir yabancı tarafından Alman hukuku açısından da geçerli olacak şekilde babalığın tanınması yoluyla evlat olarak kabul edilmesi hâlinde, çocuk yabancı ülke vatandaşlığını kazanıyorsa, Alman vatandaşlığını kaybeder.
5. Yabancı Devletin Ordularına veya Dengi Silahlı Kuvvetlerine Giren Kişinin Vatandaşlığının Kaybı (Vatandaşlık Yasası 28. Madde)
Bir Alman, Federal Savunma Bakanlığının izni olmaksızın, gönüllü olarak vatandaşı olduğu yabancı bir ülkenin ordusunda veya dengi silahlı kuvvetlerinde görev alırsa, Alman vatandaşlığını kaybeder. Eğer kanuni bir yükümlülükten dolayı yabancı bir orduda veya dengi silahlı kuvvetlerde görev alındıysa, bu hizmet gönüllü bir hizmet sayılmaz ve Alman vatandaşlığının kaybına sebep olmaz.
Eğer ikili devlet anlaşması çerçevesinde, kişinin bu yabancı devletin ordusunda görev alma hakkı varsa, yine Alman vatandaşlığını kaybetmez.
6. Seçme Zorunluluğuna Tabi Olan Kişinin Beyanla Vatandaşlığının Kaybı (Vatandaşlık Yasası 29. Madde)
Opsiyon zorunluluğu bağlamında seçme mecburiyetine tabi olan kişi, seçim hakkını yabancı ülke vatandaşlığından yana kullandığı takdirde, Alman vatandaşlığını kaybeder. Buna istisna olarak hakların saklı tutulmasına müsaade belgesi alınması durumunda Alman vatandaşlığı kaybedilmez.
7. Hukuka Aykırı Bir İdari İşlemin Geri Alınmasıyla Vatandaşlığın Kaybı (Vatandaşlık Yasasi 35. Madde)
Hukuka aykırı bir vatandaşlığa alınma işlemi gerçekleşmişse veya hukuka aykırı bir şekilde vatandaşlık haklarının saklı tutulmasına ilişkin belge düzenlenmişse, böyle edinilen vatandaşlık, sadece idari işlemin gerçekleştirilmesi esnasında, kasıtlı olarak hileye, tehdide veya rüşvete başvurulması, kasıtlı olarak doğru olmayan veya eksik beyanlarda bulunulması ve bu davranışın idari kararın alınmasına etki etmiş olması durumunda kaybedilir. Aksi takdirde idari işlemin hukuka aykırı olmasına rağmen vatandaşlık geri alınamaz. Sonuca etki etmeyen sahte beyan, karar anında doğrusu bilinseydi dahi farklı bir kararın alınmasını sağlamayacak olan beyandır. Yetkili merci bu kararı takdir yetkisi kapsamında verir. Geri alma işlemi geçmişe etkili bir şekilde gerçekleşir, yani kişi hiç Alman vatandaşlığını elde etmemiş sayılır.
Vatandaşlığın bu şekilde kaybedilmesine, kişinin vatandaşlıksız kalma durumu dahi engel teşkil etmez. Alman anayasasının 16. maddesince genel bir ilke olarak tanınan vatandaşlıksız bırakmama ilkesi,budurumdageçerli sayılmaz.Gerialmaişlemi içinbeş yıllık zamanaşımı süresi vardır.Müracaat yoluyla vatandaşlığa alınmanın gerçekleşmesi veya vatandaşlık haklarının saklı tutulduğuna dair belgenin düzenlenmesinden itibaren beş yıl geçtikten sonra, geri alma işlemi yapılamaz. Resmî dairenin durumu bilmesinin önemi yoktur. Bunun doğurduğu sonuç şudur: Vatandaşlığı hile, tehdit veya yanlış beyan gibi yollarla elde eden kişinin bu davranışı hakkında yetkili merci beş sene içinde harekete geçmez ise, bu süre geçtikten sonra söz konusu davranıştan yetkililerin haberi olsa dahi vatandaşlık geri alınamaz.
Bu kanun kapsamında gerçekleşen geri alma işlemi, idari işlemin hukukiliği açısından üçüncü kişileri de etkiliyorsa, her iligli şahıs açısından, bağımsız olarak takdiren karar verilmesi gerekir. Yasanın ilgili maddesi, üçüncü kişinin bilhassa idari işlemin gerçekleşmesinde, kasıtlı olarak hileye, tehdide, rüşvete veya doğru olmayan veya eksik olan beyanlarda bulunmaya başvurup başvurmadığının değerlendirilmesi gerektiğini düzenlemektedir.
Avusturya Vatandaşlık Hukukuna Dair Genel Prensipler
“ius sanguinis” (Soybağı Hükmü) :
Bu ilkeye göre kişi Avusturya vatandaşlığını doğum ile kazanır.
Vatansız Kalmama Esası :
Kişi herhangi bir ülkenin vatandaşlığına sahip değil ise vatansız sayılır. Vatansız kalınmasından kaçınılması gerekmektedir.
İrade Özgürlüğü :
İrade özgürlüğü ilkesi çerçevesinde vatandaşlığın kazanılması kişinin kendi iradesi doğrultusunda gerçekleşir.
Vatandaşlık aile hukukundan doğan ilişkiler doğrultusunda doğrudan diğer aile fertlerine geçmemektedir. Söz konusu kişinin onayı gereklidir.
Aile Bütünlüğü Esası :
Bu esas aile üyelerine “mümkünse” aynı vatandaşlığın sağlamasını öngörür.
Ancak irade özgürlüğü esasından dolayı bu esas kısıtlanmıştır (hafifletilmiştir).
Çok Vatandaşlıktan Kaçınma İlkesi :
Çifte vatandaşlık, aynı anda iki yada ikiden fazla ülke vatandaşlığına sahip olma durumunu ifade eder. Avusturya ise vatandaşlık yasasında temel prensip olarak çok vatandaşlıktan kaçınma ilkesini benimsemiş olup çok vatandaşlığa ancak istisnai durumlarda imkan tanımıştır
Avusturya Vatandaslığını Kazanma Şekilleri 1. Vatandaşlığın Soybağı Yolu İle Kazanılması
Vatandaşlığın soybağı yolu ile kazanılması evlilik birliği içinde ya da evlilik dışında doğan çocuklara göre değişmektedir.
Doğum anında anne ve babasından biri Avusturya vatandaşı olan ve evlilik birliği içinde doğan çocuklar Avusturya vatandaşlığını doğum ile kazanmış olur.
Velilerden biri doğumdan önce vefat etmiş ise vefat etmiş olan veli ölüm anında Avusturya vatandaşı ise bu durumda evlilik birliği içinde doğan çocuk, Avusturya vatandaşlığını elde eder. Bu kural 1 Eylül 1983 den sonra doğan çocukları kapsamaktadır. 1983 ten önce doğmuş olan çocukların bu durumda vatandaşlığı soybağı yolu ile elde etmeleri mümkün değildir, ancak vatandaşlığın sonradan kazanılması için gerekli olan şartların yerine getirildiğinde bu kişiler de vatandaşlığı elde eder.
Evlilik dışında doğan çocuklar anne Avusturya vatandaşı ise vatandaşlığı doğum ile kazanırlar. Eğer sadece baba Avusturya vatandaşı ise bu durumda çocuklar vatandaşlığı doğumdan sonraki 8 hafta içerisinde babalığın tanınması ya da babalığın mahkeme kararı ile tescil edilmesi ile elde eder.
Örnek: Anne A, Türk vatandaşlığına sahiptir. Baba B, Avusturya vatandaşıdır. Çocuk Ç evlilik dışı doğmuştur. Baba B doğumdan 2 hafta sonra babalığın tanınması yoluyla Ç’yi nüfusuna geçirmistir. Ç bu durumda Avusturya vatandaşlığını kazanmıştır.
Babalığın tanınması veya mahkeme tarafından tescil edilmesi 8 haftadan sonra gerçekleşmiş ise çocuklara Avusturya vatandaşlığını sonradan kazanma konusunda kolaylık sağlanır.
Bu durumda 14 yaşından küçük olan başvuru sahibinden başvuru esnasında yasaya uygun ikamet ediyor olmak şartı, söz konusu olan soybağı ve aşağıda belirtilen koşulların yerine getirilmesi beklenmektedir:
• Avusturya cumhuriyetinin uluslararası ilişkilerinin ciddi anlamda zedelenmemesi ve
• Avusturya cumhuriyetinin menfaatlerine zarar verilmemesi.
Babalığın tanınması veya mahkeme tarafından tescil edilmesi için gerekli olan 8 haftalık süre geçmiş ise bu durumda 759,70 Euro miktarında federal harç ve her eyaletin kendi belirlemiş olduğu harç miktarı ödenmelidir.
1.1 Nesebin Evlilik Yoluyla Tashihi (Legitimation)
Evlilik dışı doğan çocuklar anne ve babanın evlenmesi ile meşruiyet kazanırlar. Bu şekilde 14 yaşı dolana kadar doğrudan Avusturya vatandaşlığını elde ederler. Eğer çocuk 14 yaşını doldurmuş ise bu durumda anne ve babanın evliliğinden itibaren 3 yıl içerisinde (meşru çocuğun ) ve onun yasal temsilcisinin onayı gerekmektedir.Onay zamanımeşru çocuk bekar olmak zorundadır. Eğer bu şartlar yerine getirilemiyor ise vatandaşlığın kazanılması sadece vatandaşlığın sonradan kazanılması için gerekli olan şartlar yerine getirildiğinde mümkündür.
Örnek 1: Anne A, Türk vatandaşlığına sahiptir. Baba B, Avusturya vatandaşıdır. Çocuk Ç evlilik dışı dünya’ya gelmiştir. Ç 10 yaşında iken Anne A ve Baba B evlenmiştir. Çocuk Ç bu durumda otomatik olarak Avusturya vatandaşlığını kazanmıştır.
Örnek 2: Anne A, Türk vatandaşlığına sahiptir. Baba B, Avusturya vatandaşıdır. Anne A ve Baba B evlendiğinde çocuk Ç 15 yaşındadır. Vatandaşlık hakkını kazanan Ç 2 yıl sonra, kendisinin ve yasal temsilcisinin (Baba veya Anne) onayı ile Avusturya vatandaşlığını kazanmıştır.
2. Avusturya Vatandaşlığının Sonradan Kazanılması
2.1 Genel Şartlar
• Avusturya vatandaşlığını sonradan kazanmak için gerekli olan ikamet şartında, yasaya uygun olarak 10 yıl boyunca Avusturya’da ikamet edilmesi (Aufenthalt) ve bu 10 yılın en az 5 yılında kişinin oturum hakkına (Niederlassungsbewilligung) sahip olmuş olması birlikte aranmaktadır.
• Adli sicilin temiz olması :
o 3 ayın altında hapis cezası adli sicil açısından sorun teşkil etmemektedir. Bu husus kişinin 21 yaş altında olması halinde ise 6 ay olarak uygulanır.
o Hüküm giymemiş olması
o Halen görülmekte olan ceza davasının (yurt içi ve yurtdışında) bulunmaması (mali ihlaller dahil)
o Ciddi idari ihlallerin olmaması (örn.: 1.6 prom. Alkol ile arac kullanmak)
• Yeterli gelirinin olması :
o Başvurudan önce son 6 yıl içinde 36 ay sabit ve sürekli iş-geliri ile yasal nafak hakkı veya (sosyal)sigorta yardımlarının (Versicherungsleistungen) kanıtı (ASVG oranlar : tek kişi için miktar EUR 872,31,- ; Aile için miktar EUR 1307,98,-; her çocuk için arttırma miktarı çocuk başı EUR 134,49,-). Sözü edilen gelirler başvuru öncesi 6 ay boyunca elde ediliyor olmalıdır..
o Engellilik ve sürekli ağır hastalık durumunda yeterli geçim kaynağının bulunmaması vatandaşlığın verilmesine engel değildir.
• Almanca bilgisi, demokratik düzeninin temel bilgi ve ilkeleri, Avusturya tarihi ve ilgili olan eyaletin tarihinin bilgisine sahip olunması
o Avusturya vatandaşlığını elde etmek isteyen kişi bu bilgilere sahip olduğunu (anadili almanca, Almanca ve tarih dersinden başarılı olduğunu kanıtlayan okul eğitimi, Entegrasyon sözleşmesinin 2. Modülü) kanıtlayamadığıtakdirde yazılı sınava tabitutulur.
• Avusturya cumhuriyetine olumlu yaklaşım ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek durumun bulunmaması
• Hakkında geçerli ikamet yasağının bulunmaması ve ikametin sona erdirilmesi için görülmekte olan bir davanın bulunmaması
• “Geri gönderme” kararının bulunmaması (örn.: üçüncü ülke vatandaşı yasaya aykırı bir şekilde ülkede bulunmuş ve yetkili makam bu durumdan dolayı geri dönüş kararı vermiş ise)
• Kişi hakkında Avrupa Ekonomik Alanı Ülkesinin veya İsviçrenin geri gönderme kararı vermemiş olması (Rückführungsentscheidung)ve bu makam kararı sonucu kişinin sınır dışı edilme durumu söz konusu olmaması.
• Son 18 ay içerisinde sınırdışı edilmemiş olması
• Avusturya’ya giriş yasağının bulunmaması
• Radikal oluşumlar veya terör örgütleri ile yakın ilişkide bulunmaması
• sahip olduğu devlet vatandaşlığından çıkması (istisna bknz. z II.2.3.)
• Vatandaşlığın verilmesi ile Avusturya cumhuriyetinin menfaatinin ve uluslararası ilişkilerinin zarar görmemesi.
2.1 Genel Davranış
Bu yasaya göre alınan kararlarda kamu yararı ve yabancının entegrasyonunun düzeyine ve genel davranışına bakılmaktadır. Bununla kastedilen yabancının Avusturya’daki sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamı ve kendisinin bir Avrupa demokratik prensiplerini ve onun toplumunun temel değerlerini benimsemesidir.
Avusturya Vatandaşlığının Ulusal Çıkarlar Doğrultusunda Verilmesi
Vatandaşlığın ulusal çıkarlar doğrultusunda verilme durumu söz konusu olduğunda federal hükümet (Bundesregierung) yabancının geçmişte gösterdiği ve gelecekte göstereceği üstün performansın Avusturya’nın çıkarları doğrultusunda olduğuna karar verirse, yukarıda (bknz. II.2.1.) belirtilen şartlardan 10 yıllık aralıksız ikamet şartı, yeterli geçim kaynağının kanıtı ve sahip olduğu devlet vatandaşlığından çıkma şartı aranmaz.
Örnek: Türk T 25 yaşında yetenekli bir futbolcu ve Avusturya Rapid Wien takımında oynuyordur. Avusturya Milli takımı Türk T’nin gelecekte çok başarılı olacağını düşündüğü için Avusturya vatandaşı olmasını istemiştir. Türk T, Avusturya milli takımında oynaması için Avusturya vatandaşı olması gereklidir. T Avusturya vatandaşı olmak için başvurur ve Avusturya cumhuriyeti T’ye vatandaşlığı ulusal çıkarlar doğrultusunda verir. Ayrıca T Türk vatandaşlığını da muhafaza edebilir.
2.2 Yetkili Makam
Yetkili makam eyalet hükümetidir (Landesregierung).
2.3 Gereken Belgeler
• Başvuru formu ile (bu forma ilişkin şekil şartı yoktur)
• Gerekli belgeler kişiye göre değişmektedir (Link bakınız V.)
3. Vatandaşlığın Kanun Yoluyla Kazanılması ( Rechtsanspruch)
3.1 Şartlar
• Başvuru dilekçesi Vatandaşlığın sonradan kazanılmasında gerekli olan genel şartların yerine getirilmesi,
• En az 30 yıl Avusturya’da aralıksız ikamet edilmesi,
• veya Kişisel ve mesleki uyumun kanıtı halinde Avusturya’da yasaya uygun ve aralıksız 15 yıl oturum,
• veya aşağıdaki hallerde en az 6 yıl yasaya uygun ve aralıksız oturum:
o Avusturya vatandaşı olan biri ile en az 5 yıl evli olmak ve çift olarak aynı evde yaşanması, evlilik bağının bozulmamış olması ve vatandaşlığın geri alınma yolu ile kaybedilmiş olmaması ve
o Daha önce evli olup, kişinin Avusturya vatandaşlığını aldığı ikinci evliliği sonlandırdıktan sonra ilk eşi ile tekrar evlenmemiş olması veya
Örnek: Yıllardır evli olan E ve K (ikiside Türk vatandaşı) boşanırlar ve K Avusturya vatandaşı A ile evlenir. Bu evlilikten dolayı K Avusturya vatandaşlığını kazanır. Daha sonra Avusturya vatandaşı ile olan evliliğini bitirerek tekrar ilk evliliğini yaptığı E ile yeniden evlenir. Bu durumda E vatandasligi 6 yıllık yasaya uygun ve aralıksız oturum şartına bağlı olarak elde edemez.
o İltica hakkına sahip olmak veya
o Avrupa Ekonomik Alanı vatandaşlığının kanıtlanmış olması veya
o Avusturyada doğmus olması veya
o Vatandaşlığınverilmesi kişininbilimsel, ekonomik, sanatsal ve sportifalanlardakigeçmişte gösterdiği ve gelecekte göstereceği düşünülen üstün performansı Avusturya’nın çıkarı doğrultusunda olacak ise veya
o Yabancının entegre olduğunu kanıtlaması:
• B2 seviyesinde almanca bilgisine sahip ise veya
• B1 seviyesinde almanca bilgisine sahip ve entegre olduğunun kanıtı. Devamlı olarak entegre olduğunun kanıtı kamu yararına faydalı olan durumlarda gerçekleşebilir, örneğin:
o En az 3 yıl kamu yararına faaliyet gösteren kurumda gönüllü fahri faaliyet
o En az 3 yıl eğitim-, sosyal- ve sağlık alanında çalışmak (örnek: huzur evi) veya
o En az 3 yıl menfaatlari temsil eden organda görev üstlenmek ( işletme temsilciliği/ veliler başkanlığı gibi)
3.2 Ücretler
• 217,10 ile 759,70 Euro arası Federal harç
• Ek olarak söz konusu olan eyaletin Eyalet harcı
4. Vatandaşlığın Evlat Edinilme Yoluyla Kazanılması
Avusturya vatandaşı bir kişi tarafından evlat edinilmiş olan 14 yaşını bitirmemiş yabancı, Avusturya cumhuriyetinin uluslararası ilişkilerine zarar vermiyor,kamu düzeni bakımından engel teşkil etmiyor ise ve davranışları ile Avusturya cumhuriyetine olumlu yaklaşım sergiliyor ise, Avusturya vatandaşlığını kazanabilir
5. Çifte Vatandaşlık
Avusturya vatandaşlık yasasına göre çifte vatandaşlık veya çok vatandaşlık sadece istisnai durumlarda mümkün olup, bu istisnai durumlar dışında çifte vatandaşlık mümkün değildir.
5.1 Avusturya Vatandaşı Olarak Yabancı Vatandaşlığın Elde Edilmesi
Yabancı bir vatandaşlık elde edildiği durumda kural olarak Avusturya vatandaşlığı kaybedilir. Kişi Avusturya vatandaşlığını muhafaza etmek istiyor ise yabancı vatandaşlığı elde etmeden önce Avusturya vatandaşlığının muhafazasının (Bewilligung der Beibehaltung) onaylanması için yazılı olarak müracaat etmelidir. Aksi takdirde Avusturya vatandaşlığı kaybeder.
Vatandaşlığın muhafazası eğer
• Avusturya cumhuriyetinin çıkarı doğrultusunda ise veya
• Başvuran kişinin özel ve aile hayatından kaynaklanan göz önünde bulundurulması gereken durum söz konusu ise ve Avusturya vatandaşlığı doğum ile birlikte elde edilmiş ise veya
• Reşit olmayanlarda çocuğun menfaati söz konusu ise yazılı resmi karar ile onaylanır.
Yetkili makam eyalet hükümetidir (Landesregierung).
5.2 Yabancı Olarak Avusturya Vatandaşlığının Elde Edilmesi
Avusturya vatandaşlığının elde edilmesi durumunda kural olarak yabancı vatandaşlığın kaybı söz konusu olur. Avusturya vatandaşlığına başvuran yabancı, Avusturya vatandaşlığı şartlarını sağlaması halinde, kendisine önce Avusturya vatandaşlığına kabul teminatı verilir. Daha sonra söz konusu kişi verilen teminat üzerine vatandaşlığı kazanabilmek için teminat verilmesinden itibaren iki yıl içerisinde daha önceki vatandaşlığından çıktığını ispat etmek zorundadır.
Örnek: Türk vatandaşı T Avusturya vatandaşlığını elde edeceğine dair teminat alır veTürk vatandaşlığından 2 yıl içerisinde çıkması istenir. T Türkiye konsolosluğuna giderek Türk vatandaşlığından çıkmak talebilinde bulunur. Konsolosluktan aldığı çıkış belgesi ile yetkili Avusturya makamına Türk vatandaşlığından çıkışını bildirir.
Avusturya vatandaşlığının verilmesi yabancının geçmişte gösterdiği ve gelecekte göstereceği üstün performans Avusturya cumhuriyetinin çıkarı doğrultusunda ise, kişi sahip olduğu devlet vatandaşlığından çıkmak zorunda değildir.
5.3 Çocuklarda Çifte Vatandaşlık
Eğer ebeveynler farklı vatandaşlıklara (Avusturya ve başka bir ülke vatandaşlığına) sahip ise, şu durumlar geçerlidir:
Eğer menşe ülkesinde (Herkunftsland) soybağı prensipi geçerli ise, bu durumda çocuk çifte vatandaştır ve reşit olduğunda iki vatandaşlık arasında karar vermek zorunda değildir.
Örnek: Anne A, Türk vatandaşlığına sahiptir. Baba B, Avusturya vatandaşıdır. Çocuk Ç evlilik içinde doğar. Bu durumda Ç soy bağı yolu ile hem babanın hem de annenin vatandaşlığını elde eder.
Evlilik dışı doğan çocuklar çocuk bekar olduğu ve reşit olmadığı sürece ebeveynlerinin evlenmesi ile nesebi tashih edilmiş olur ve Avusturya vatandaşlığını kazanır. Bu durumda çocuk çifte vatandaş olabilir.
Örnek: Anne A, Türk vatandaşlığına sahiptir. Baba B, Avusturya vatandaşıdır. Çocuk Ç evlilik dışı doğduğu için annenin vatandaşlığını elde eder. Ç 13 yaşına girdiğinde Anne A ve baba B evlenir. Ç babanın vatandaşlığını da elde eder
6. Avusturya Vatandaşlığının İdarenin Takdiri İle Kazanılması
6.1 Şartlar
• Başvuru dilekçesi
• Vatandaşlığın sonradan kazanılması için gerekli olan genel şartların yerine getirilmesi
• İdarenin takdir kararı/beyanı (Başvuran kişinin kamu yararı ve entegrasyon düzeyi doğrultusundaki genel davranışı).
6.2 Ücretler
• 976,80 Euro Federal harç
• Ek olarak söz konusu eyaletin Eyalet harcı
7. Avusturya Vatandaşlığının Yurt Dışında İkamet Durumunda Kazanılması
7.1 Şartlar
• Avusturya vatandaşlığının elde edilmesi için gerekli olan genel şartların yerine getirilmesi (istisna: Yasaya uygun olarak 10 yıl boyunca Avusturya’da ikamet edilmesi (Aufenthalt) ve bu 10 yılın en az 5 yılında kişinin oturum hakkına (Niederlassungsbewilligung) sahip olması aranmaktadır).
• Avusturya cumhuriyetinin çıkarları doğrultusunda üstün performans göstermesi veya
• 9 mayis 1945 ten önce Avusturya cumhuriyetinde ikamet sahibi olan ve eşi ile birlikte yurt dışına göç etmiş kişinin eşi olmak
• Eşi Avusturya vatandaşı ise ve mahalli idareye bağlı olarak yurt dışında görevli ise
• Eşi Avusturya vatandaşı ise ve kamu tüzel kişiliğe bağlı olarak yurtdışında görevli ise ve kamu tüzel kişiliğinin faaliyeti Avusturya Cumhuriyeti menfaati doğrultusunda ise
• Yaşam merkezi ve yasal oturumu en az 12 aydır yurt dışında olan kişilerin ergin olmayan çocuğu ise.
7.2 Ücretler
• Ülke menfaati doğrultusunda vatandaşlığın verilmesi durumunda 976,80 Euro Federal harç
• Göçmen-eşi olunması durumunda 217,10 Euro Federal harç
• Bu harçlara ilaveten söz konusu eyaletin Eyalet harcı
Başvuran kişinin yurt dışında yaşayan çocukları Avusturya vatandaşlığını bu şekilde kazanma imkanından faydalanamaz.
Avusturya Vatandaşlığının Kazanılmasının Diğer Kişilere Etkisi
Avusturya vatandaşlığı, belirli şartlar doğrultusunda aynı evde yaşayan eşe ve çocuklara da vatandaşlığın kazanılması imkanı sağlamaktadır.
Avusturya Vatandaşlığını Eşin de Kazanması
• Eğer eşi en az 6 yıldır yasal ve kesintisiz bir şekilde Avusturya Cumhuriyeti topraklarında bulunuyor ise
• Müracaat esnasında o Yasal oturuma sahip ise ve ya o İltica hakkına sahip ise veya “yabancılar polisi” yasasına göre Legitimationskarte’ye sahip ise veya yabancı polisi yasasına göre bir kimlik belgesine (Legitimationskarte- örnek: diplomatik haklar) sahip ise
• Evlilik bağının bozulması ya da ayrılık durumlarının yaşanmamış olması
• Eşi vatandaşlığın geri alınmasından dolayı yabancı durumuna düşmemiş ise ve
• Evliliğin en az 5 yıl devam etmesi halinde diğer eş de Avusturya vatandaşlığını kazanmış olur.
Vatandaşlığın anne veya babaya verilmesi durumunda, reşit olmayan çocuklar da Avusturya vatandaşlığını kazanmış olurlar.
Vatandaşlığın verilmesi, ayrıca yabancının evlatlığı ve kadının evlilik dışı çocuklarına veya babalığı tanınması ya da mahkeme tarafından hakkında babalık kararı verilmesi halinde erkeğin evlilik dışı çocuklarına da vatandaşlık hakkı kazandırır.
Bunun için çocuklar başvuru esnasında yasaya uygun oturuma, iltica hakkına veya hak sahipliğini gösterir belgeye (Legitimationskarte) sahip olmalıdır.
Yüksek derecede engelli olan çocuklarda, engellilik sağlık memuru tarafından tescil edilmiş ise ve anne veya babadan birisi dolayısıyla vatandaşlığın çocuklara da vatandaşlık kazandırması durumunda çocuk söz konusu olan veli ile aynı evde yaşıyor veya veli çocuğun velayetine sahip ise, çocuğun reşit olmama şartı aranmaz.
Vatandaşlığın Bildirim Yolu İle Yeniden Kazanılması
Avusturya vatandaşlığından 9 Mayıs 1945 yılından önce ırk veya siyasi nedenlerden dolayı çıkmak zorunda kalanlar ve bundan dolayı vatandaşlığı kaybedenler, Avusturya vatandaşlığını bildirim yoluyla yeniden elde etme hakkına sahiplerdir.
Avusturya Vatandaşlığı Varsayımı (Putativösterreicher)
Avusturya makamları tarafından yanlışlıkla en az 15 yıl kendi sorumlulukları dışında Avusturya vatandaşıgibimuamelegörmüşkişilerkolaylaştırılmış şekildevatandaşlığıbildirimyoluileeldeetme hakkına sahiptirler. Bu hak yanlışlığın fark edilmesinden itibaren 6 ay içerisinde gerçekleşmelidir.
AVUSTURYA VATANDAŞLIĞININ KAYBI
Avusturya vatandaşlığının kaybolmasına yol açan durumlar:
1. Yabancı bir ülke vatandaşlığını elde etmek
2. Yabancı bir ülkede askerlik yapmak
3. Vatandaşlığın geri alınması
4. Vatandaşlıktan feragat etmek
1. Yabancı Bir Ülke Vatandaşlığını Elde Etmek
Vatandaş müracaat/beyan veya kesin onay ile yabancı bir ülke vatandaşlığını elde etmiş ise Avusturya vatandaşlığını kaybeder. Ancak daha önce Avusturya vatandaşlığının muhafazası onaylanmış ise vatandaşlığın kaybı söz konusu olmaz.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan vatandaşlarda vatandaşlığın kaybı sadece yasal temsilcinin yabancı bir vatandaşlığın elde edilmesine yönelik onay vermesi halinde söz konusudur. Ergin olmayan ancak 14 yaşını bitirmiş olan çocukların vatandaşlıktan çıkma kararında rızasının alınması gerekmektedir.
Yasa ltemsilciler ebeveynler(yadaWahleltern) değilise vasinin(Vormunschafts-/Pflegschaftsgericht) yasal temsilcinin onayını yabancı vatandaşlığın alınmasından önce onaylamış ise vatandaşlık kaybedilir. Vasinin onayı yabancı vatandaşlığın elde edilmesinden sonra gerçekleşmiş ise Avusturya vatandaşlığının kaybı geçersizdir.
1.1 Avusturya Vatandaşlığının Kaybının Yabancının Çocuklarına Etkisi
Eğer anne veya baba Avusturya vatandaşlığı kaybetmiş ise reşit olmayan bekar çocuklar da ebeveynlerine bağlı olarak Avusturya vatandaşlığını kaybederler. Ebeveynlerden biri Avusturya vatandaşlığını muhafaza ediyor ise bu durumda çocuklar bakımından vatandaşlığın kaybı gerçekleşmez.
Ergin olmayan kişi 14 yaşını doldurmuş ise, Avusturya vatandaşlığını sadece kendi onayı doğrultusunda kaybeder.
2.1 Avusturya Vatandaşlığının Muhafaza Edilmesi
Yukarda bahsedildiği gibi Avusturya vatandaşı olan kişiye yabancı bir ülke vatandaşlığını elde etmesi durumunda “Avusturya vatandaşlığının muhafazası” şu durumlarda onaylanır:
• Geçmiste gösterdiği ve gelecekte gösterecek olacağı üstün performansı veya göz önünde bulundurulması gereken diğer sebepler Avusturya Cumhuriyetinin çıkarları doğrultusunda ise;
• Mütekabiliyet söz konusu ise, vatandaşlığı elde edilmek istenilen yabancı ülke Avusturya vatandaşlığının muhafazasını onaylar ise;
• Vatandaşlığın verilmesi için aşağıdaki gerekli şartların bulunması:
o Adli sicilin temiz olması
o Avusturya Cumhuriyetine olumlu yaklaşım ve kamu düzenini tehlikeye atmayacağının garantisi
o Avusturya Cumhuriyetinin uluslararası ilişkilerinin zarar görmemesi
o Avusturya Cumhuriyetinin menfaatlerinin zarar görmemesi
• Ve başvuran kişinin özel ve aile hayatından kaynaklanan göz önünde bulundurulması gereken özel durum söz konusu ise ve Avusturya vatandaşlığı doğum ile birlikte elde edilmiş ise veya
• Reşit olmayanlarda çocuğun refahı söz konusu ise
Örnek 1: Avusturya vatandaşı A uluslararası başarılı bir ressamdır. Alman vatandaşı olan eşi B ile evlendikten sonra Almanya’da yaşamaktadır. Almanya vatandaşlığına başvurmak ister. Ancak Avusturya vatandaşlığını kaybetmek istemediği için Avusturyta vatandaşlığının muhafazasınıtalep eder. Bu durum Avusturya’nın çıkarı doğrultusunda olacağı için, Avusturya vatandaşlığın muhafazasını onaylanır. A Alman vatandaşlığını elde ettiği taktirde sahip olduğu Avusturya vatandaşlığını da muhafaza eder.
Örnek 2: Avusturya vatandaşı A lise öğretmenidir. Alman vatandaşı olan eşi B ile evlendikten sonra Almanya’da yaşamaktadır. Almanya vatandaşlığına başvurmak ister. Avusturya vatandaşlığının muhafazasınıtalep eder. Bu durum olağanüstü başarı gösterisi olmadığından vatandaşlığın muhafazası Avusturyanın çıkarı doğrultusunda olmayacağı için kişi Avusturya vatandaşlığını muhafaza edemez.
Vatandaşlığın muhafazası yazılı beyan ile gerçekleşmelidir ve yabancı vatandaşlığın iki yıl içerisinde elde edilmesi şartı ile onaylanmalıdır.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan vatandaşlarda başvuru yasal temsilci tarafından imzalanmalıdır. 14 yaşını bitirmiş olan çocuklarda ek olarak kendi onayları da gerekmektedir. Yasal temsilciler ebeveynler (yada Wahleltern) değil ise başvuru veya yasal temsilcinin onayına ek olarak vasinin (Vormundschafts-/Pflegschaftsgericht) onayı gerekmektedir.
Vatandaşlığın muhafazası ile ilgili karar yazılı olarak verilir. Vatandaşlığın muhafazası onaylanmadığı taktirde resmi makam kişinin dilekçesi üzerine kişinin yabancı bir ülke vatandaşlığını elde ettiğitaktirde Avusturya vatandaşlığından çıkacağını bildirmesi gerekmektedir.
2. Yabancı Ülkede Askerlik Yapmak
Kendi isteği ile yabancı bir ülkede askerlik görevini yerine getiren kişinin Avusturya vatandaşlığı elinden alınır.Kişi ayırt etme gücüne sahip değil ise bu durumun gerçekleşmesi için yasaltemsilcisinin onayı gerekmektedir. Zorunlu askerlik söz konusu olduğunda kişi kendi isteği ile askerlik görevini yerine getirmiş olmaz. Zorunlu askerlik kanunlarla belirlenen devlet hizmetidir dolayısıyla vatandaşlığın kaybına yol açmaz.
Örnek 1: Çifte vatandaşlığa sahip olan (Türk ve Avusturya) olan A Türkiye’de zorunlu askerlik hizmetini yerine getirir. Bu durumda Avusturya vatandaşlığını kaybetmesi söz konusu değildir.
Örnek 2: Çifte vatandaşlığa sahip olan (Türk ve Avusturya) olan A Türkiye’de hiçbir yasal mecburiyet bulunmaksızın kendi isteği ile askerlik hizmetini yerine getirir. Bu durumda Avusturya vatandaşlığını kaybeder.
3. Vatandaşlığın Geri Alınması
Kişi yabancı bir ülkenin görevinde hizmet edip davranışları ile Avusturya Cumhuriyetinin menfaatini ve itibarına ciddi derecede zarar verirse Avusturya vatandaşlığı geri alınır; aynı şekilde
• Avusturya vatandaşlığı iki seneden fazla bir zaman önce “sonradan kazanma” veya “vatandaşlığın diğer aile fertlerine teşmili” yolu ile elde etmiş ise ve
• Vatandaşlığın kazanılması devletin menfaati doğrultusunda olmamış ise ve
• Kişi vatandaşlığı kazanmış olmasına rağmen, yabancı vatandaşlığını haksız şekilde muhafaza etmiş ise.
Bu kişiler vatandaşlığın geri alınmasından en az 6 ay önce yetkili makamlarca bilgilendirilmelidir.
Bahsi geçen iki yıllık süre dolmuş ise vatandaşlığın geri alınması derhal yazılı olarak beyan edilmelidir. Vatandaşlığın kazanılmasından sonra 6 yıllık bir süre geçmiş ise vatandaşlığın geri alınması hiçbir şekilde mümkün değildir
4. Vatandaşlıktan Feragat Etmek (Verzicht)
Avusturya vatandaşı olan bir kişi vatandaşlıktan şu durumlarda feragat edebilir:
• Yabancı bir vatandaşlığa sahip ise;
• Kişiye karşı görülmekte olan ve 6 aydan fazla hapis cezası ön gören herhangi bir davanın veya infazın olmaması (dava sonuçlanana kadar vatandaşlıktan feragat edilememektedir.) ve
• Erkekler açısından askerlik mesleğinde bulunmaması
o 16. yaşını doldurmamış veya 36. yaşını tamamlamış ise o (mecburi) vatani hizmet görevini yerine getirmiş ise
o Çürük raporu verilmiş ise
o Ruh hastalığı veya akli denge bozukluğu yüzünden askeri hizmetten muaf ise veya
o Zorunlu askerlik görevini vatandaşlığına sahip olduğu başka bir ülkede gerçekleştirmiş ise vatandaşlıktan feragat edebilir. Kişi 5 yıldan fazla yurt dışında yaşıyor ise,
• kişiye karşı görülmekte olan ve 6 aydan fazla hapis cezası ön gören herhangi bir davanın veya
• infazın olmaması veya
• askeriye görevlisi olmaması şartları aranmamaktadır.
Feragat beyannamesi yetkili eyalet hükümetine yazılı olarak verilmelidir. Yetkili makam feragat şartlarının mevcut olması durumunda vatandaşlığın kaybının hangi andan itibaren geçerli olduğunu tescil ederek ilgiliye de bildirir. Vatandaşlığın kaybı hakkındaki resmi karar yazılı olarak gerçekleşir.
Yetkili Makamlar
1. İlçe İdari Makamı (Bezirksverwaltungsbehörde)
Vatandaşlığın kazanılması için gerekli olan dilekçe yetkili “ilçe idari makamı” olarak Bezirkshauptmannschaft’a verilmelidir.
Eisenstadt, Graz, Innsbruck, Klagenfurt, Krems, Linz, Rust, Salzburg, St. Pölten, Steyr, Villach, Waidhofen an der Ybbs, Wels, Wien, Wiener Neustadt‘ta yetkili ilçe idari makamı olarak Magistrat yetkilidir.
2. Eyalet Hükümeti (Landesregierung)
Vatandaşlığın kazanılması için gerekli olan resmi karar yetkili Eyalet Hükümeti tarafından verilir.
Vatandaşlık ile ilgili konularda resmi kararları kişinin asıl ikamet (Hauptwohnsitz) ettiği bölgenin Eyalet Hükümeti vermekle yetkilidir.
Ayrıca eyalet hükümeti şu konularda resmi kararı vermekle yetkilidir:
• Vatandaşlığın verilmesinin vaad edilmesi
• Vatandaşlığın verilmesi
• Vatandaşlığın muhafaza edilmesi
• Vatandaşlığın geri alınması
• Vatandaşlığın tespit edilmesi
• Vatandaşlığın feragat yolu ile kaybının tesbiti
• Vatandaşlığın bildiri yolu ile elde edilmesinin tesbiti Eyalet Hükümeti ilçe idari makamlarının ve yurt dışı Avusturya temsilciliklerinin resmi kararlarının temyiz makamı olarak karar verir.
İlce idari makamları vatandaşlık yasasına aykırı davranışlarda birinci mercii olarak ceza kararlarını verirler.
3. Belediyeler (Gemeinden)
Belediyelerin görevleri:
• Onay belgesinin verilmesi (örn.: Vatandaşlık kanıtı belgesi);
• Vatandaşlıktan çıkışına dair onay belgesi;
•Vatandaşlığa belirli bir zamanda sahip olma yada olmama hakkındaki onay belgesi
4. Konsolosluk ve ya Dış Temsilcilikler
Dilekçe sahibinin asıl ikametgahı yurt dışında bulunuyor ise yetkili makam Avusturya konsolosluğudur. Konsolosluğun bulunmadığı durumda Avusturya diplomatik temsilciliği yetkilidir.
Literatür/Kaynaklar ve Linkler
• Eberwein/Pfleger, Fremdenrecht für Studium und Praxis, 3. Auflage (2014)
• Skriptum- Fachverband der österreichischen Standesbeamten (www.standesbeamte.at → Downloads)
• www.staatsbuergerschaft.gv.at (Online-Staatsbürgerschaftstest)
• Rechtsdatenbank/Rechtsinformationssystem (RIS)
• www.wien.gv.at (Bsp.: Wien; Verwaltung → Personenwesen → MA 35)
Vatandaşlığa İlişkin Genel Esaslar ve Mevzuat
Hollanda’da vatandașlık kanunu ilk önce ne jus sanguinis (kanbağı esası) ne de jus solis’e (toprak esası) dayanmaktaydı. Hollanda’da geçerli olan jus domicilii prensibiydi. Jus domicilii prensibine göre vatandașlığı belirleyen “daimi ikamettir.”
Zamanla kanbağı esası belirleyici kabul edilmiștir. 1850 yılında yürürlüğe giren Vatandașlık Kanunu (Nationaliteitswet) kanbağı prensibine dayanmaktaydı. Bu kanuna göre vatandașlık doğumda ve ebeveynin vatandașlığına göre yani kanbağına göre belirleniyordu.
Yabancılara sonradan vatandaș olma imkanı sunmayan kanun, yabancıların Hollanda’da doğan çocuklarına (ikinci nesil) doğumla vatandașlık hakkı veriyordu.
1892 yılında yürürlüğe giren vatandașlık kanunuyla sonradan vatandașlığı kazanma imkanı oluștu. Yabancılar için üçüncü nesle doğumdan vatandaș olma hakkı tanındı.
2000 yılından itibaren yürürlüğe giren ve Hollanda’da hali hazırda geçerli olan vatandașlık kanununa göre (Rijkswet Nederlanderschap) vatandașlık üç yolla elde edilebilir:
• Kanun yolu ile (ipso jure)
• Opsiyon yoluyla
• Sonradan kazanma ile
Hollanda Vatandaşlığını Kazanma Halleri
1. Kanun yolu ile kazanma
Evlilik birliği içinde dogan çocuk, anne veya babası Hollanda vatandașı ise kanun yolu ile Hollanda vatandașı olur. Çocuğun Hollanda’da doğmuș olması gerekmemektedir.
Evlilik birliği dıșında doğan bir çocuk, annesi yabancı, babası Hollanda vatandaşı ise, babanın tanımasıyla çocuk kanun yoluyla Hollanda vatandașı olur. Annesi Hollandalı olan çocuk doğum ile annesinin vatandaşlığını kazanır ve dolayısıyla kanun yoluyla Hollanda vatandağı olur.
Babanın çocuğu tanıması doğumdan önce veya sonra gerçekleșebilir. Tanıma ile vatandaș olabilmek için çocuk en fazla 7 yașında olmalıdır. 7 yașından sonra tanıma gerçekleșirse, babanın tanımasından sonra bir yıl içinde DNA testiyle babalık ispat edilmelidir.
Baba DNA testi yaptırmak istemez vaya DNA testinden çocuğun babası olmadığı sonucu çıkarsa, baba ikamet ettiği belediyeye müracaat edip çocuk için tercih hakkının (opsiyon) geçerli olmasını talep etmelidir. Tercih hakkının tanınması için, baba en az üç yıl boyunca çocuğun bakımından mesul olmalıdır ve bu mesuliyeti ispat etmelidir.
Babalığın mahkeme yoluyla belirlenmesi ya da evlatlık edinme yoluyla gerçekleșmesiyle de kanun yoluyla vatandaşlık kazanılmış olur.
2. Tercih ile (opsiyon) Vatandaşlığın Kazanılması
Tercih hakkına sahip olanlar, Hollanda vatandaşı olmak istediklerini belediyede beyan etmekle (verklaring) Hollanda vatandaşlığını kazanmış olurlar. Belediyeye müracaat edildigi zaman, tercih hakkının olup olmadığını belediye kontrol eder. Eğer tercih hakkı sozkonusu ise, belediye vatandaşlığı berlileme hususunda yetkilidir. Başvuru yapıldıktan sonre üç ay içinde karar açıklanır.
Tercih yoluyla vatandaşlığı kazanmak isteyen kişi oturum hakkına sahip olmalı, uyum şartını sağlamalı ve vatandaşlığın resmi olarak verildiği bir törene katılıp bu törende bağlılık beyanında bulunmayı kabul etmelidir.
Tercih ile Hollanda vatandaşı olmak için aşağıdaki şartlardan birini yerine getirmek yeterlidir:
• Yabancı bir anne ve babadan Hollanda’da doğmuş kişi 18 yaşına girdikten sonra, doğduğundan beri yasal olarak Hollanda’da ikamet etmişse, tercih yoluyla Hollanda vatandaşlığını kazanır.
• Hollanda vatandaşı ile evli olup uyum şartını sağlayan ve üç yıl Hollanda’da yasal olarak ikamet eden kişi, opsiyon yoluyla vatandaş olabilir.
• 15 yıldır yasal olarak Hollanda’da ikamet eden kişi uyum şartını yerine getirmese dahi opsiyon yoluyla vatandaş olabilir.
• Hollanda’da en az üç yıl kesintisiz ikamet eden ve doğumundan itibaren vatansız olanlar, vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır. Bu kişiler vatansız olduklarını ispat etmek zorundadırlar.
• 7 ile 18 yaşları arasında, Hollandalı bir baba tarafından tanınan ve babalık DNA testi ile tespit edilmeyen kişi tercih hakkına sahiptir. Bu durumda baba en az 3 yıl çocuğun bakımından mesul olmalıdır ve bunu ispat edebilmelidir.
• 4 yaşından itibaren Hollanda’da ikamet etmiş yetişkinlerin Hollanda vatandaşlığını tercih yoluyla kazanması için sahip olduğu vatandaşlıktan çıkması gerekmektedir.
• En az bir yıl Hollanda’da ikamet eden ve Hollanda vatandaşlığını kaybetmiş eski Hollandalılar vatandaşlığı tercih yoluyla yeniden kazanabilirler.
• 65 yaşında veya üzerinde olup en az 15 yıl kesintisiz Hollanda’da yasal olarak ikamet edenler vatandaşlığı tercih yoluyla kazanabilirler. Bu yolla kazanmada uyum şartı aranmaz.
• 1 Ocak 1985 tarihinden önce Hollandalı olmayan bir erkekle evlenip bu yüzden Hollanda vatandaşlığını kaybedenler, evliligin nihayete ermesinden sonra bir yıl boyunca Hollanda vatandaşlığını tercih yoluyla kazanabilir.
• 1 Ocak 1985’den önce Hollanda vatandaşı bir anneden doğup, babası Hollanda vatandaşı olmayanlar, vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır.
• 1 Ocak 1985’den önce Hollanda vatandaşı bir anne tarafindan evlatlık edinilenler vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır.
• Tercih yoluyla vatandaşlığı kazanmış bir anne veya babanın çocuğu da vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır.
• 7 yaşından önce tercih yoluyla vatandaşlık kazanmış bir baba tarafından tanınanlar vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır.
• 7 ve 18 yaşı arasında vatandaşlığı tercih yoluyla kazanmış bir baba tarafından tanınlar vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır.
• Mahkeme kararıyla babalığı belirlenmiş ve tercih yoluyla vatandaşlığı kazanmış bir babanın çocuğu vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır.
• Tercih yoluyla vatandaşlığı kazanmış bir anne veya baba tarafından evlatlık edinilenler vatandaşlığı tercih yoluyla kazanır.
Yukarıda zikredilen durumlardan birine uyan kişi başvuru tarihinden önce son dört yıl içinde hiç yargılanmamış veya ceza almamışsa ya da ceza alma durumu söz konusu degilse, Hollanda vatadaşlığını elde eder.
3. Hollanda Vatandaşlığının Sonradan Kazanılması
Vatandaşlığı sonradan kazanma şartlarına uyan kişiler vatandaşlık için ikamet ettikleri belediyeye müracaat etmek zorundadırlar. Müracaatiçin gidildigi zaman belediye memuru başvuruda bulunanın şartlara uyup uymadığını kontrol eder. Vatandaşlık basvurusu belediye tarafından yabancılar dairesine (IND) gönderilir. Başvuruyu değerlendirme ve karara bağlama yetkisi yabancılar dairesine aittir.
Başvuru kabul edilirse, vatandaşlığın verilmesi yönünde yabancılar dairesi Kral’a tavsiyede bulunur. Müracaatı nihai karara bağlayan Kral’dır.
Başvurusu kabul edilen kişi belediye tarafından vatandaşlığın resmi olarak verildigi bir törene davet edilir. Vatandaşlığı elde etmek için törene gitmek ve törende bağlılık beyanında bulunmak zorunludur. Yabancılar dairesi müracaatı reddederse karar posta yoluyla bildirir. Karara dört hafta içinde itiraz edilebilir.
Vatandaşlığın kabülü için aşağıdaki şartlar aranır:
• ergin olmak;
• en az 5 yıl oturum hakkına sahip olup 5 yıl kesintisiz yasal olarak Hollanda’da ikamet etmek
İstisnalar:
o Hollanda vatandaşı ile evli olup 3 yıl boyunca birlikte yaşanmışsa, bu süre 3 yıla düşer.
o Kendi iradesiyle Hollanda vatandaşlığından çıkmış kişiler için süre şartı sözkonusu değildir.
o Geçici bir amaca dayalı olarak bir oturuma sahip olanlar (mesela egitim sebebiyle) vatandaşlığı elde edemezler.
• Uyum ve dil şartını yerine getirmek;
o Bu şarta uyduğunu ispat etmek için uyum sınavını (inburgeringsexamen) geçerek diploma almak veya Hollanda’da eğitim görmüş olmak gerekir.
o Fiziki veya psikolojik bir eksiklik hali gibi istisnai durumlarda uyum şartı aranmaz.
• Hollanda içinde veya dışında başvurudan önce son dört yıl içinde herhangi bir suçtan ötürü ceza almamış olmak gerekmektedir. Herhangi bir sebepten dolayı kanun önünde şüpheli durumunda olanların bu durumları sürdüğü müddetçe vatandaş olması mümkün değildir.
• Vatandaşlığın resmi olarak verildigi törende ‘bağlılık beyanı’nda bulunulması gerekmektedir.
• Hollanda vatandaşlığı dışında bütün diğer vatandaşlıklardan çıkmak gerekmektedi
Vatandaşlığa Alınmanın Sonuçları
Hollanda vatandaşlığı, vatandaşlığa alınan kişiyer hak ve yükümlülükler getirmektedir. Bunlardan ilki seçme ve seçilme hakkıdır. Vatandaşlığa sahip kişiler 18 yaşına girdikten sonra genel seçimlerde, eyalet meclisi seçimlerinde ve belediye meclisi seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı elde ederler. Belediye meclisi seçimlerinde oy kullanma hakkı, Hollanda’da 5 yıl aralaksız olarak ikamet etmiş ancak vatandaş olmayan kişilere de tanınmıştır.
Hollanda vatandaşı olan kişi aynı zamanda AB vatandaşı da olmuş olur. Kendisi ve ailesi AB ülkelerine yerleşme, AB ülkelerinde ikamet etme ve çalışma hakkına sahip olur.
Hollanda vatandaşlığını kazandıktan sonra henüz ergin olmamış çocuklar da kanun yoluyla vatandaş olur.
Çifte Vatandaşlık ve İstisnalar
Hollanda’da çifte vatandaşlık kural olarak yasaktır. Ancak bazı istisnai durumlarda çifte vatandaşlığa izin verilir.
Doğumla çifte vatandaş olunabilir. Doğumla çifte vatandaş olma, jus soli prensibine göre ikinci bir ülkenin vatandaşlığını elde etmek durumunda veya anne ve babası farklı vatandaşlıklara sahip olanların durumunda söz konusu olabilir.
Tercih yoluyla (opsiyon) Hollanda vatandaşlığın elde edenler, çifte vatandaşlığı muhafaza edebilirler. Diğer ülkenin vatandaşlığından çıkmak zorunda degildirler. Bu durumun tek istisnası 4 yaşından itibaren Hollanda’da ikamet eden yetişkinlerin, vatandaşlıktan çıkma şartını yerine getirmek zorunda olmalarıdır.
Hollanda vatandaşlığını kazanmak için diğer ülke vatandaşlığından çıkma şartı aranan durumlarda eğer diğer ülke mevzuatı gereği vatandaşlıktan çıkmak mümkün değilse bu durumda çifte vatandaşlık kazanılabilir (Yunanistan, Fas, Iran gibi).
Vatandaşlığı sonradan kazananlar aşağıdaki durumlarda da çifte vatandaşlığı muhafaza edebilirler:
• Hollanda vatandaşı ile evli ise,
• Mülteci statüsüne sahip yabancı ise,
• 65 yaşını doldurmuş ise.
Hollanda’da süresiz oturum hakkına sahip ve son 15 yıldan beri aralıksız Hollanda’da ikamet eden kişiler çifte vatandaş olabilir. Bu kişiler için Hollanda kamu düzeni için tehlike oluşturmamak şartı dışında bir şart (mesela uyum şartı) aranmamaktadır
Vatandaşlığın Geri Kazanılması
Başka bir ülkenin vatandaşlığına geçildiği zaman, Hollanda vatandaşlığından çıkmak gerekmektedir.
Çifte vatandaş olup, Hollanda dışında 10 yıl ikamet eden kişiler, Hollanda vatandaşlıkğını kanun yoluyla kaybeder. Bunu engellemek için bu on yıllık süre içinde pasaport uzatmak veya Hollanda’da ikamet etmek gerekmektedir.
Kabedilen vatandaşlık, tercih proseduru (optie) yahut başvuru yoluyla vatandaşlık geri kazanılabilir.
Hollanda vaytandaşlığından çıkan kişiler en az bir yıl Hollanda’da ikamet ettikten sonra, tercih yoluyla vatandaşlığı kazanabilir.
Vatandaşlığı yeniden elde etmek isteyen kişi aşağıdaki şartlara uymak zorundadır:
• Vatandaşı olunan ülkede yaşamamak,
• Yetişkin olmak,
• Hollanda’da ikamet etmek ve geçici olmayan bir sebeple oturum hakkına sahip olmak
• Uyum şartını sağlamak,
• Hollanda kamu düzeni için tehlike teşkil etmemek,
• Çok evlilik yapmamak,
• Bağlılık beyanında bulunmak,
• Bütün diğer vatandaşlıklardan çıkmak.
Vatandaşlığın Kayıp Halleri
Hollanda vatandaşlığı yasal yolla veya yabancılar dairesinin kararıyla kaybedilir.
Yetişkinler için aşağıdaki durumlarda vatandaşlık yasal yolla kaybedilir.
• Başka bir ülkenin vatandaşı olma durumunda, istisnalar:
o kişi vatandaşı olduğu ülkede doğmuş ve o ülkede ikamet ediyorsa,
o yetişkin olmadan önce 5 yıl vatandaşı olduğu ülkede ikamet etmişse,
o vatandaşı olunan ulkenin vatandaşıyla evlenilmişse,
• Vatandaşlıktan çıkma yoluyla,
• Hollanda’ya veya Hollanda’nın müttefiklerine karşı savaşan bir orduda görev almakla,
• Çifte vatandaşı oldugu diger ülkede 10 yıl ikamet etmişse,
Yabancılar dairesinin kararıyla vatandaşlıktan çıkarılma durumlari ise:
• Hollanda vatandaşlığı elde edildikten sonra, diğer ülkelerin vatandaşlığından çıkma yönünde bir girişimde bulunulmaması,
• Vatandaşlık basvurusunda sahte evrak yahut yanlış bilgi verilmesi,
• Teror veya savaş suçu işlenmesi,
• 11 temmuz 2014 yılından itibaren, terör kamplarında egitim alınmış veya terör faaliyetlerinde bulunulmusı halleridir.
Ergin olmayan çocuklar ise vatandaşlığı Hollandalı anne veya baba ile birlikte aile bağının kopmasıyla kaybeder.